gU6Be. Kısacası, yumurta ve spermin dış ortamda döllenip gelişmesi sağlanır ve takip edilir. Uygun günde ise dış ortamda döllenen embriyo anne adayının rahmine transfer Yaş riskiniz var ise, 35-40 yaş arası bebek sahibi olmak isteyen çiftler 6 ay geçmesine rağmen gebelik elde edemiyorlarsa mutlaka bir tüp bebek uzmanına tıkalı veya enfeksiyon ya da dış gebelik geçirmiş olup tüpleri alınmış olan hastalar tüp bebek uzmanına olan anne olmak isteyen hasta grubu tüp bebek uzmanına başvurmalıdır. Yumurtalarının çatlamasını seçmekte problem yaşayan hastalar, polikistik hasta grubu bebek sahibi olmak istediklerinde tüp bebek uzmanına itibari ile korunmasız 6 ay- 1 sene geçmesine rağmen gebelik elde edemeyen çiftler tüp bebek uzmanına yapılan spermiyogram sonucunda sperm sayısı, ileri hareketli sperm sayısı azlığı ve şekil bozukluğu olan hastalar tüp bebek uzmanına nedeni ile cinsel aktivitede bulunmakta zorlanan tedavi görmesine rağmen tam bir cinsel birliktelik yaşayamadığını düşünen ancak bebek isteği olan çiftler tüp bebek uzmanına başvurmalıdır. Erkekte azospermi bulunması durumunda çift tüp bebek uzmanına olduğu hastalıklar nedeni ile sperm üretiminde sıkıntı yaşayan erkek hastalar tüp bebek uzmanına testise sahip olan erkekler tüp bebek tedavisi için uzmanına kanalları tıkalı olan erkekler tüp bebek uzmanına kanser tedavisi görmek zorunda olan kemoterapi veya radyoterapi görecek olan birisi olduğunda bebek isteklerine göre tedavi öncesi sperm veya yumurta dondurma işlemleri için tedavi sonrası bebek sahibi olabilmek adına tüp bebek uzmanına başvurmalıdır. Çiftlerden birinde genetik problem rastlanması durumunda tüp bebek uzmanına gebelik kayıpları olan hastalarda genetik embriyo araştırması ve genetik embriyo transferi için tüp bebek uzmanına sistemini ilgilendiren problemleri olan çiftler tüp bebek uzmanına başvurmalıdırFollukul takibi veya aşılama ile gebelik elde edemeyen çiftler tüp bebek uzmanına kadınlara tüp bebek dahi sperm bulunamayan tesa tese yapılıp sperm çıkmadığı kanıtlanan hastalarda tüp bebek yumurtalık yetersizliği gibi durumlarda var olan yumurta sayısının uygun olmaması durumunda tüp bebek uygulanamaz. Prof. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç, Ankara’da tüp bebek tedavisinde deneyimlerini çocuk sahibi olmak isteyen bütün yurttaşlarımızla paylaşıyor.
Gebelik sürecinde beslenmenin çok önemli olduğuna ve vitamin, mineral ile protein ihtiyacının eksiksiz karşılanması gerektiğine dikkat çeken Bahçeci Bursa Tüp Bebek Merkezi doktorlarından Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Sabri Çolak, “Buna bağlı olarak Ramazan ayında anne adayının oruç tutması hem kendi sağlığı için hem de bebeğin sağlığı için birtakım riskler taşıyabilir. Uzun süreli açlık kan şekerinin düşmesiyle birlikte halsizlik, baş ağrısı ve yorgunluk yaratabilir. Ayrıca bahar ve yaz aylarında tutulacak oruç anne adayının vücudunda sıvı kaybı oluşmasına sebep olur. Sıvı kaybına bağlı olarak idrar yolu enfeksiyonu, mide asidinde artma, mide yanması, erken doğum tehdidi, bebeğin suyunda azalma ve sancıların tetiklenmesi gibi problemler ile karşılaşılabilir” diye konuştu. UZUN SÜRELİ AÇLIK KAN ŞEKERİNİN DÜŞMESİNE SEBEP OLABİLİR Hamilelik döneminin anne ve bebek sağlığı açısından beslenmenin çok önemli olduğu yaklaşık 40 haftalık bir dönem olduğunu belirten Çolak, “Anne adayları bu süreçte daha fazla enerjiye ihtiyaç duyduklarından dolayı beslenme programı düzenli bir şekilde planlanmalıdır. Özellikle beslenme programında bazı besin öğelerine ihtiyaç artmaktadır. Vitamin, mineral ve artan protein ihtiyacı nedeniyle gebeliğe özgü beslenme programı uygulanması önerilmektedir. Anne adayının vücudunda gebelik sürecinin oluşturduğu birtakım farklılıklar bulunmaktadır. Artan sıvı ve enerji ihtiyacı en önemli değişikliklerin başında gelmektedir. Uzun süreli açlık, kan şekerinin düşmesine ve buna bağlı olarak halsizlik, baş ağrısı ve yorgunluğa yol açabilir. Hamilelik döneminde kan şekeri düzeyinde değişkenlikler izlenir. Özellikle gebeler aç iken kan şekerleri daha fazla düşme eğilimde olup, tok iken kan şekerleri daha fazla yükselme eğilimdendir. Oruç, yani uzun süreli açlık ve sonrasında kalorisi yüksek bir beslenme öğünü kan şekerinde ciddi düşmelere sebep olacağı gibi, iftar sonrasında da kan şekerinde ciddi yükselmeler görülebilir. Her iki durum da hem anne adayının sağlığını hem de bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu sebeple Ramazan ayında anne adayının oruç tutması hem kendi sağlığı için hem de bebeğinin sağlığı için birtakım riskler taşıyabilir” açıklamasında bulundu. SIVI KAYBI, ANNE VE BEBEK SAĞLIĞI AÇISINDAN PROBLEMLER YARATABİLİR “Hamilelerde sıvı kaybı bahar ve yaz aylarında daha sık görülmektedir ve anne adaylarında artan sıvı kaybı olumsuz sonuçlara neden olabilecek istenmeyen bir durumdur” diyen Op. Dr. Sabri Çolak şu ifadeleri kullandı “Bahar ve yaz aylarında tutulacak oruç, uzun süreli açlıkla birlikte vücutta sıvı kaybına sebep olmaktadır. Gebelerde sıvı kaybına bağlı olarak idrar yolu enfeksiyonu, şişlikler, kansızlık, mide asidinde artma, mide yanması, erken doğum tehdidi, bebeğin suyunda azalma ve sancıların tetiklenmesine gibi problemler ile karşılaşılabilir. Hamileler yeterli seviyede sıvı tüketmezse bu durum tansiyon düşüklüğüne, bayılma ve düşmelere sebep olabilir. Dolayısı ile hem anne adayının sağlığı hem de bebeğin sağlığı olumsuz yönde etkilenebilir. Tüm bunlara ek olarak oruç tutan hamileler bebeğin hareketlerinde azalma hissediyorlarsa en erken zamanda hekimlerine başvurmalı ve bebeklerinin iyi olup olmadığını öğrenmek için gerekli test ve tetkikleri yaptırmalıdırlar.” KRONİK HASTALIĞI OLAN ANNE ADAYLARI DİKKATLİ OLMALI Şeker hastalığı, hamilelik şekeri, tansiyon yüksekliği, kalp hastalığı ve guatr gibi sorunları olan gebelerin kesinlikle uzun süre aç kalmaması gerektiğini söyleyen Çolak, “Buna bağlı olarak kronik hastalığı olan gebelerin oruç tutması oluşabilecek komplikasyonlar açısından çok sakıncalıdır. Bu konu ile ilgili yapılan çalışmalarda oruç tutan gebe kadınlarda erken doğum riski, bebeğin kilosunda daha geride kalma, idrar yolu enfeksiyonu, kan şekeri seviyesinde dengesizlikler, tansiyon değerlerinde ve mide bağırsak sisteminde düzensizlikler gibi problemlere sebep olabileceği düşünülmektedir. Oruç tutmak isteyen anne adaylarının doktoru ile mevcut durumunu değerlendirmesi ve tüm risk faktörleri ortaya konulduktan sonra ortak karar verilerek hareket edilmesi hem anne adayının hem de bebeğinin sağlığı açısından son derece önemlidir” diye konuştu. KAYNAK DHA
Tüp bebek tedavisi, çocuk sahibi olmak isteyen ancak bunu doğal yollardan gerçekleştiremeyen anne ve baba adayları için en önemli imkanlardan bir tanesidir. Tüp bebek tedavisi sayesinde çok ciddi kısırlık sorunlarına sahip olan insanlar bile bebek sahibi olabiliyor. Tüp bebek tedavisi sürecinde anne ve baba adaylarını en çok heyecanlandıran konu, tüp bebeğin tutup tutmadığını öğrenmek için beklenmesi gereken süredir. Acaba bu süre içinde hangi belirtiler gebeliğin gerçekleştiğini gösterir ya da tüp bebeğin tuttuğu nasıl anlaşılır? Tüp bebek tedavisindeki başarı oranınızı hesaplama aracımızdan Tüp bebek tedavisinde tutunma nedir? Tüp bebek tedavisinde laboratuvar ortamında oluşan embriyolar, hassas cihazlar yardımıyla gözlem altında tutulur. Doğal ana rahmi ortamına çok yakın olarak hazırlanan bir ortamda, uygun ısı koşulları ile anne karnında bulunan oksijen ve karbondioksit gazlarını birebir sağlayan ileri teknolojik cihazlarda embriyolar, transfer öncesinde 2-5 gün arası bekletilir. Sonrasında embriyolar incelenerek büyüme oranları değerlendirilir ve en iyi durumda olan 1 ya da 2 embriyo, kateter yardımı ile ana rahmine transfer edilir. Tüp bebek tedavisindeki başarı oranınızı hesaplama aracımızdan Daha önceden gebeliğe hazır hale getirilen embriyo, dış kabuğundan çıkarak rahim duvarına tutunur. Rahim duvarına tutunan embriyo burada gelişimine devam eder. Bu durum “tüp bebek tedavisinde tutunma” olarak adlandırılır. Bu tutunma, gebeliğin gerçekleşmesini sağlamaktadır. Tüp bebek tedavisinde tutunma belirtileri nelerdir? Tüp bebek tedavisinin sonucunun başarılı olup olmadığını öğrenmek için en başarılı yöntem, embriyo yerleştirmenin 2 hafta sonrasında yapılacak olan kanda gebelik testi olmaktadır. Gebelik testi sayesinde en net sonuç elde edilir ve tüp bebek tedavisinin başarısı ölçülebilir. Dolayısıyla doktorunuzun belirteceği günde yapılacak olan kan testi sayesinde embriyonun rahme tutunup tutunmadığı, gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediği anlaşılabilir. Tüp bebek tedavisi umut dolu, heyecanlı bir süreç olduğu için kan testinin yapılacağı zamana kadar beklemek çok kolay olmayabiliyor. Bununla birlikte kan testinin pozitif sonuç vermesi de maalesef gebeliğin başarıyla devam edebileceğinin kesin bir işareti değil. Çünkü tüp bebek tedavilerinde, özellikle de ilk dönemlerde, gebelik sağlanmasına rağmen embriyonun rahme daha sonradan tutunamaması gibi sorunlarla karşılaşmak mümkün olabiliyor. Tüp bebek tedavisinde embriyonun tutunmasının anne adayında hangi belirtiler göstereceğinden bahsetmek gerekirse, doğal yollarla gelişen bir hamilelik ile tüp bebekle oluşan hamilelik arasında belirtiler açısından fark olmadığını söylenebilir. Ancak tüp bebek tedavisi gören kadınlar, gebeliği dört gözle bekledikleri için vücudunda yaşanan belirtileri çok daha erken fark edebilmekteler. Göğüslerde hassasiyet Tüp bebek tedavisinde başarıyla sonuçlanmış bir hamileliğin ilk belirtilerinden biri kesinlikle göğüslerdeki değişikliklerdir. Göğüsler sanki adet dönemiymiş gibi eskiye oranla daha sert ve şişkin olabilir. Hatta bu artan hassasiyet nedeniyle göğüs çevresine ve meme uçlarına dokunmak acı verebilir. Ayrıca her kadında fark edilir düzeyde olmasa da meme ucunu çevreleyen areola halkasının renginde de koyulaşmalar görülür. Doğal yolla hamile kalan kadınlarda bu belirti genellikle gebeliğin 4. ve 6. haftaları arasında meydana gelse de tüp bebek ile hamile kalan bazı kadınlar bu belirtilerin embriyo transferinden sonraki 1 veya 2 hafta içerisinde gerçekleştiği görülebilir. Yerleşme kanaması Embriyonun rahme yerleştiğinin bir göstergesi olarak, kahverengi veya pembe renklerde kısa süreli bir kanama ya da lekelenme görülebilir. Kanamalar, genellikle hamilelikle ilgili bir şeylerin ters gittiğinin göstergesi sayılsa da yerleşme kanaması iyiye işarettir. Ayrıca bu tam olarak bir kanama şeklinde değil, daha çok bir lekelenme şeklinde olur. Tipik olarak bu belirti doğal yolla elde edilen gebeliğin 6. ve 12. günleri arasında olsa da tüp bebek tedavisi gören kadınlarda embriyo transferinden yaklaşık bir hafta sonra ortaya çıkabilir. Ruh halinde değişimler Tüp bebek tedavisinin sonucunu bekleyen birçok kadın, çok karamsar, kaygılı ve stresli oldukları bir dönemden geçer. Ancak tüp bebek tedavisinde embriyo transferinden kısa bir süre sonra ani ruh hali değişimleri başlarsa hamileliğin gerçekleşmiş olabileceği düşünülmelidir. Bu şekilde ruh hali değişimlerini kontrol etmek zordur. Çünkü bunlar istemsiz bir şekilde gerçekleşir. Mide bulantıları Gebelik denince ilk olarak akla gelen mide bulantıları, tüp bebek tedavisi gebeliklerinde de görülür. Özellikle sabahları meydana gelen mide bulantıları, gebeliğin ilk dönemlerinden itibaren başlar ve genellikle ikinci trimestere kadar devam eder. Tüp bebek tedavisinde embriyo transferinden sonra yaşanan sabah bulantıları, tedavinin başarılı olduğuna işaret olabilir. Ancak genel olarak bakıldığında gebelikte mide bulantılarının 4. hafta civarında başlaması daha sık rastlanan bir durumdur. Bu nedenle tüp bebek tedavisinde embriyo transferinin hemen ardından yaşanan mide bulantıları, gebeliği beklemenin verdiği psikolojik durumdan ya da stresten de kaynaklanıyor olabilir. Bel ağrısı Tüp bebek tedavisinde embriyo transferi aşamasından bir kaç gün sonra ortaya çıkabilen bel ağrıları, anne adaylarının kendilerinde görebilecekleri en temel gebelik belirtileri arasındadır. Ancak kan testi sonucunun aksine, bel ağrılarının gebelik dışında sebepleri olabildiği için bu belirtileri çok erken dönemde gebelik olarak yorumlamak, sonrası için hayal kırıklığına yol açabilir. Bu açıdan bakıldığında doğal yolla gerçekleşen gebeliklerde ve de tüp bebek gebeliklerinde bel ağrısı pek çok anne adayında görülmesine karşın bunun, hala net bir analiz yöntemi olmadığı söylenebilir. Çünkü gebe kalan her kadında bel ağrısı olmayabileceği gibi her bel ağrısı da gebelik işareti olmayabilir. İştah ve hassasiyet Gebeliğin başlamasının ardından bazı anne adaylarında artan iştah veya bazı şeylere karşı duyarlılık da görülebilmektedir. Fakat bu tip belirtilerin genellikle kan testi zamanından daha sonra ortaya çıkması sebebiyle gerçek anlamda bir gebelik belirtisi olduklarını söylemek mümkün değildir. Ancak yine de bazı anne adaylarında bu belirtilerin normalden erken ortaya çıkabilmesi sebebiyle zaman zaman gebeliğe dair bir işaret olabileceklerini de hesaba katmak gerekiyor. Çünkü her gebelik kendine özel durumlar oluşturabiliyor ve gebelik belirtilerinin ortaya çıkış zamanı, anne adaylarında farklılık gösterebiliyor. Yorgunluk Yorgun hissetmek, gebe kalınan ilk günden doğuma kadar geçen süreçte gebeliğin doğal bir parçasıdır. Progesteron seviyelerinin artması ile kendinizi fazla yorgun hissedebilirsiniz. Çoğu kadın adet kanamalarının başlaması gereken dönemde kendilerini yorgun hisseder. Anne adayının kendini yorgun hissetmesi embriyo transferinin başarılı bir şekilde gerçekleştiğini göstermenin yanı sıra doğurganlık ilaçlarının yan etkilerinden kaynaklanıyor da olabilir. Şişkinlik Karnınızda meydana gelen şişlik, progesteron seviyelerinde meydana gelen artıştan kaynaklanıyor olabilir. Gebe kaldığınızda ya da doğurganlık ilaçları almanıza bağlı olarak progesteron artmaya başladığında sindirim sisteminiz yavaşlayabilir ve bu da normalden daha şişkin hissetmenize neden olabilir. Vajinal akıntıda değişiklikler Doktorunuz, iki haftalık bekleme süresi boyunca kullanmanız gereken progesteron için vajinal yoldan kullanılacak ilaçlar reçete ettiyse vajinal akıntıda değişiklikler görebilirsiniz. Bu değişikliklerin gebelik testinin sonucu ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Yanma, kaşıntı, akıntı ve mantar enfeksiyonları vajinal kapsül ya da fitil kullanmanızın yan etkileri olarak ortaya çıkabilir. Vajinal akıntıda artış, gebeliğin erken dönemde görülen belirtilerinden biri de olabilir. Vajinal akıntıda meydana gelen değişiklikler, başarılı bir embriyo transferi sonucu ortaya çıktıysa gebeliğin ilk haftalarında beyaz ve hafif kokulu bir akıntı ile karşılaşabilirsiniz. Sık idrara çıkma isteği Geceleri tuvalete gitme ihtiyacı duymanız ve daha sık idrara çıkma ihtiyacınızın olması gebeliğin erken dönem işaretleri arasında yer alıyor olabilir. Sık idrara çıkma isteği, gebelik hormonu olarak bilinen hCG’de yaşanan artışların bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Embriyo transferi başarılı bir şekilde sonuçlandıysa sık idrara çıkma ihtiyacınız, vücudunuzdaki kanın artmasından kaynaklanıyor olabilir. İdrara çıkma isteğinde yaşanan artık idrar yolu enfeksiyonun bir sonucu olarak da ortaya çıkabilmektedir. İdrar yolu enfeksiyonunun belirtileri arasında aşağıdakiler yer almaktadır İdrar yaparken acı Acil idrar yapma isteği Kanama Ateş Mide bulantısı ve kusma Tüp bebek tedavisinde ne yazık ki söylenti olarak yayılan pek çok farklı belirti ya da gösterge mevcut olmakla birlikte, bunların hiçbiri gebeliğin gerçekleşip gerçekleşmediğini bilimsel anlamda kanıtlamıyor. Dolayısıyla tedavi süreci boyunca en iyisinin olacağını ummak ve bu konuda bilimsel dayanağı olmayan fikirlerden kesinlikle uzak durmak gerekiyor. En net sonuç, embriyo transferinden 12 gün sonra yapılacak olan kan testi ile alınacak ve sonrasında yapılacak olan ultrason muayenesinde de gebelik kesesinin görülmesiyle birlikte gebelik ispatlanacaktır. Tüp bebekte gebelik belirtileri ne zaman başlar? Tüp bebek tedavisinde embriyo başarı ile rahme tutunmuşsa, embriyo transferinden yaklaşık 1 hafta sonra bazı belirtilerin meydana gelebileceğini söylemek mümkündür. Fakat bu süreçte hassas bir dönemden geçen kadınlar, bazı değişimleri yanlış yorumlayabiliyor ve bunları gebelik belirtisi olarak kabul edebiliyor. Yukarıda sıralanan gebelik belirtileri, genel olarak görülen belirtilerdir. Ancak tüp bebek tedavisini kolaylaştırma amacıyla kullanılan ilaçların birçoğu da göğüs hassasiyeti, mide bulantısı, halsizlik, ruhsal değişimler gibi yan etkiler oluşturabildiği için bunların kesin olarak gebelik belirtisi olduklarını ve gebelik hakkında kesin bilgi verdiklerini söylemek doğru olmayabilir. Aynı zamanda gebelik testi sonucu negatif olsa bile ilaçların etkisi nedeniyle tüp bebek tutma belirtileri yaşayan kişiler olabildiği gibi gebelik testi sonucu pozitif olan bir kadının da bu dönemde hiçbir belirti yaşamaması gibi durumlarla karşılaşılabiliyor. Bundan dolayı gebeliğin varlığı, gebelik testi ile kanıtlanmadan sonuçtan emin olmak söz konusu değildir.
Ankara Tüp bebek tedavisinde yılların deneyimli ismi tüp bebek uzmanı Prof. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç sizlere tüp bebek hakkında bilgi veriyor. Tüp bebek uzmanı Prof. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç verdiği bilgiler Tüp bebek tedavisinin başlangıcında bir diyet gerekir mi? Tüp bebek tedavisi yapılırken sağlıklı beslenmek her tedavide olduğu gibi tüp bebek tedavisinde de önemlidir. Henüz bilimsel olarak kanıtlanmış olmasada ankara tüp bebek tedavisinde akdeniz tipi diyet ile beslenen anne adaylarında düşük oranının daha az olduğu gözlemlenmiştir. Bu yüzden akdeniz tipi beslenmeye önem gösterilmeli. Tüp bebek tedavisi için kaç kere deneme yapılabilir? Bu tamamen anne ve baba adayına bağlıdır. Tüp bebek tedavisi için bir üst sınır yoktur. Anne baba adayları diledikleri kadar deneme yapabilirler. Yalnız ankara tüp bebek tedavisinde anne baba adaylarının bir çok denemeden sonra başarısız olduğu görülürse devam etmeleri tavsiye edilmez. İlk denemede gebeliğin tutması gibi 8-10 deneme de tuttuğu görülmüştür. Tüp bebek tedavisinde yaş önemli midir? Gebelikte olduğu gibi tüp bebek tedavisinde de yaş oldukça önemlidir. İleri yaşlarda 42+ anne adayının gebe kalma olasılığı oldukça güçtür. Anne adayı tedaviye nekadar erken başlarsa ankara tüp bebek tedavisinden o kadar çabuk sonuç alma olasılığı vardır. Otuzbeş yaş üzeri hastalar çocuk denemeleri başarısız oluyorsa vakit kaybetmeden tedaviye başlamaları tavsiye edilir. Tüp bebek uzmanı Prof. Dr. Sevtap Hamdemir Kılıç, uzun yıllardır ankara tüp bebek tedavisindeki başarılarıyla bir çok anne baba adayının çocuk hasretini gidermelerinde yardımcı olmuştur. Sevtap Hamdemir Kılıç’ın web sitesine buradan ulaşabilirsiniz.
tüp bebeğin tutması için dua