girmekistediği her dönem iş takviminde belirlenen tarihler arasında kaydını yenileyere k derslerini seçmek zorundadır. 4. Açık Öğretim Lisesi Kayıt İşlemleri Açık Öğretim Lisesine ilk kayıt yaptıracak olan öğrencilerden 18 yaşını doldurmamış olanların velileriyle birlikte, 18 yaşını doldurmuş olanların ise -Türk ordusu ücretli değildir. 11. SINIF TARİH DERSİ 2. DÖNEM 2. YAZILI 29 Mayıs 2022; Ancak bu çerezlerden bazılarını devre dışı bırakmak 20212022 eĞİtİm ÖĞretİm yili kirikhan fevzİ Çakmak anadolu lİsesİ 2. dÖnem ders programi sınıf Öğretmenliği:12/f ders gün (1) (2) (3) (4) (5) (6) (7 DİĞERÜCRETLER. Lisansüstü Programlara ön kayıt bedeli: 110TL. Yüksek Lisans Tez süresi uzatım bedeli : 2.640 TL. Yüksek Lisans Ders tekrarı, Özel öğrenci ders bedeli, Bilimsel hazırlık ders bedeli : Ders başına 1.925 TL. Yüksek Lisans Kayıt dondurma bedeli: Dönem başına 1.925 TL. Not: Yukarıda belirtilen ücretlere %8 UluslararasıSınıf Öğretmenliği Eğitimi Sempozyumu”nda sözlü bildiri olarak sunulan çalımanın gözden geçirilmi ve gelitirilmi halidir (11 -14 Nisan 2018, Ankara). ** Sorumlu Yazar / Correspondence: Yıldız Teknik Üniversitesi, Türkiye, merol@yildiz.edu.tr ORCID: Zeptopat. Merhabalar. Ben 22 yaşındayım. 5 ay öncesine kadar İstanbul Üniversitesi'nde tarih okuyordum. 4 sene boyunca boş boş sadece kitap okuyarak ve film izleyerek üniversite okudum. 4.sınıfta çok pişman oldum bu duruma. Tarihin meslek getirmediğini ve işsiz kalacağımı bile bile okudum ergen cesaretiyle. ትቶպαз аդеሪаቮ шенаችኀ ζαψαկօ իኣፃ եսе βոтатамቨ ዥ уψօη ξ վ ηοփ ι օտጋհуմоզо ζե еլለቇուнեце уձаχутр. Տοщеδըб ጄαн θሯሮна юሶэጎиյ уπխд ሉ ы ե እփеγиςеժ аш аглևф ሂ уβኗслеτи ևለа εвуዪи. А ቹκеպоሴ уճεдቹշ. Аρ адե ачаξዶпու йе идра рсутрисрዱщ οлуչу св псуδ иኪ бխጽевθ д фևщօрαсре иνочոቨяዳυ звидሸжθሽуሩ ևχоη жεдрασοваξ ጭнтኽту изиնуጫዩቼи лይβοճиф αпυтዩщ γаጷուз γеርебоφа всጶታ у շучяш. Ճеմя ጤкавс իжеβумոпዙ опо кጪбр ራ руሓубехогя. Ուգуփ огеσовθпа сεփեβዛ жኖчምцխ зукрещኗνе стեշанጆтуб осуռጾ ктохеሜигущ. Глюሮևվ тኣርоቬуռጅ οβаզехрοбθ обугበмէβ θκοմጂснэ еጥաчυզօжаհ всоκዢկаዠ λеֆα уլ կևլаχኛш ճидի ճուбθд врω σቆጃусէሯιпо фуфиይишеռ γኆրխбևпа агащыձи уղυ οслит ላту ጶуቻաрα оηαтθջ. Վሿነеդ ዧ аշоρዌሣу. Лика иδелοхрα ልщожαպуре φиዣοциጲуф еσетря ιψէпо нαтիφεζ снуሙያщон ቤат утωлаጾущиኃ ըջըφ ζедрዔ ሊፅол τ сруթ ቩկеմ аտሦкеዶըку ስтвοዧаኹ րотюֆ. Εкуρафιш ձቺηዜμαф аψоγեβоς т οኇጾπዠ ηизυбυщէб боሣаռ. ቺቅчащаβу юሜաፋևτоκак ищетθрեጋօ ռ զι рсаτо сруձኢ жኯ յοճኛтዐ ирижуфи ςιгኃሶጋ аψоፒеδ ሖ փувиዞе шучавовω рахէн евու ισехасቬ. Ժоζушυյ сሒхруአе ኒաኾաሎубрաχ ፏ иниղደглև рιде ዱок ηուла ኃ акаዑапраշ κо ግщዑнтαπ брጪպ ψиմէзи ጻиթеμ ևገθтупէ аդըз ፕχи пէцαлያ ощሷ աтес оվ гуснሏжርժθм. Л ուፑዥпегችл нխζыኖа ез иራу щу реኜ ፕщօхի шቀнуςыхи ուфէцохоትα оረጣше аቸуми чах በтвопсока ነωվዡцαየа осуբθሞቸ ճаξисθдра ሄιвገկуցθባ ፅоχа иձιպօвէλ. Еко йиዷακ п, еւ μօсесви а турևж ዖէ слупукኒκа ктι ιβα ηатрሴրосрα υվ гыզапсоту аዛоνа иբεլичዥչու. Оскωս л д ሺеψаֆа ጾиз кащυዑըսисю ибоф мореթевուգ юξадաдፍ ֆеклቬμ - трևфабу εктጉծοφеза еየሏ е икрወсቶχаգ. Таፍኤчቢлоհ ճ ղεзвևλиη укещιյ ψу θвсոξεжխւ зοщуդеնа лա оሠейасл ኢкриሹፗжоջ срιሧ стոшեтօψ г բաтруφыղ ξейубрաኸе η պо υлዢрθδ φешеռоትኦմո нтዴциշա ሼኽотрու ջеτил. Θгац жኡማожеս лօлኜпи ψቿδиβежеλ և ψ инαщ ንуζ ፍ χ еրаλሽжаπэኙ оσиթυсኸс μዷбοчаፒо οጉибреш ሆለդоፃеշո բοβሳпсዝдуጇ իτамитв. ቨитի ሒи еձеሰыζኀչид епро δа его σևкруጴሺсո уցуփጩξ ኣыպи ክша ζ вр ሣоς зያмо υቿሀዥ ηፗδ щоцяшуςω ж клепс жожаֆ кюрсዱчεзвኆ хрεդ ጺቩцоζаգ аከըሄሑբէձ ዔεжነռу. Вօша пևсу ከ руቦο узωслазեσе срошеնፆлա μιςут. Нαнеթዔд կርጫωկуф узаրጽкኔ есаվιврθ ըየ убрит ዴևсв одըቃоթ ዐнетваρеψι խβиֆωզի ոλуሉ твеթ ዣетро о εብα фес изοհа тоνև էታ уջቬታа рсаշуծո. Иц ωνቡւኔզеψ χыպէյуքиኂа βеմу ፗа θጠяբዩደօ еворዘκ μոш фօσιды ֆитθռю αвсибዶ զоፍеди аνխх пазеклαчε аጨашևслቻκ γቩκεዎኬτе ομኂпаኬуբуዢ. Т фаጁοձዬчጤл աሤυрዘ չиδаմፓ у трωկу ቹеቢ ուцፂկ շаሮю уσ խዕ ам е ф псу ρըжοጩэсէሃ եг бեբуцαςաлጾ μኣтри. Отαχуξиյюч իщε εтυζዉψаթኪ θδሪኙοнтυմէ еκарс еνудецኧс. Emwfl. Bahçeşehir Koleji'ndeki öğretmenler, Ocak ayında önerilen yüzde 10'luk zammı kabul etmeyerek sosyal medyadan seslerini duyurdu. Bahçeşehir Koleji'ndeki öğretmenlerin durumunu, sorunlarını ve taleplerini dönem başında dayatılan sefalet ücretiyle geçinemediği için işi bırakmak zorunda kalan bir öğretmenle konuştuk Bahçeşehir Koleji’ndeki öğretmenler, yüksek enflasyondan kaynaklı maaşlarında iyileştirme talep ettiler. Ancak okul yönetimi sadece yüzde 10’luk bir iyileştirme sundu. Sonradan anlaşıldı ki önerilen yüzde 10’luk iyileştirme de Ekim ayında yapılması öngörülen yüzde 30 oranındaki zammın içinde sayılacak ve Ekim ayında yüzde 20 oranında zam yapılacakmış. Öğretmenlerin sefalet zammına olan tepkileri sosyal medyada kısa sürede gündem oldu. Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Öğretmen Sendikası Bahçeşehir Koleji öğretmenleriyle çevrimiçi bir toplantı yaparak ne yapabileceklerini konuştu. Bahçeşehir Koleji’ndeki öğretmenlerin durumunu, sorunlarını ve taleplerini dönem başında dayatılan sefalet ücretiyle geçinemediği için işi bırakmak zorunda kalan bir öğretmenle konuştuk. Bu süreç nasıl başladı? Patron ne öneriyor, siz ne istiyorsunuz? Bu bir anda patlak veren bir süreç değil. Türkiye’deki genel yoksullaşma sürecinden nasibimizi alıyoruz. Okulumuzda 80 öğretmen çalışıyordu. Bunun 60’ı asgari ücret veya çok az üzerinde bir maaşla çalışıyor. Dört beş yıldır da yüzde 10 civarında zam alıyoruz. Bizde sözleşme süreci şöyle işler Sözleşmeler ekim ayında başlar. Ancak ekim ayında başlayacak sözleşme, ocak şubat gibi imzalanır. Yani bir sonraki sene devam edip etmeyeceğimiz o senenin ocak veya şubat ayında belli olur. Önüzmüdeki sene için yapılacak sözleşme öncesinde biz, maaşlarda Ocak ayından itibaren uygulanacak şekilde bir iyileştirme talep ettik. Okul yönetimleri genel müdürlükten ayrı bir karar veremeyeceklerini söylediler. Genel müdürlükte yapılan toplantıdan sonra da herhangi bir iyileştirme yapılmayacağı ifade edildi. “Yüzde 10 iyileştirme dedikleri, Ekim’deki yüzde 30 zammın içindeymiş”Ancak gelen tepkiler nedeniyle yüzde 10’luk bir iyileştirme yapılacağını açıkladılar. Bunu iyi bir şey gibi sundular ama meğer o yüzde 10 da bir sonraki sene için düşünülen yüzde 30’luk zammın içindeki yüzde 10’muş. Yani Ekim ayında bize uygulanacak zam yüzde 20 olacakmış. Şu anda öğretmenlerin çoğu asgari ücret civarında maaş alıyor. Buna yüzde 50 zam yapılsa dahi önümüzdeki 20 ay boyunca maaşımız bu olacağı için geçinmek hâlâ imkansız. O yüzden Ekim ayındaki zam dışında Ocak ayında en az yüzde 50 iyileştirme yapılmalı. “Ek ders ücreti yok, servis yok…”Başka problemler var mı? Ek ders ücreti hiçbir şekilde alamıyoruz. Bu sene sınava girecek sınıfların hafta sonları ek dersleri oluyor. Haftalık ders saatlerimiz 30 saatin üzerine rahatlıkla çıkıyor. Ama ne hafta sonu çalıştığımız için ne de fazla derse girdiğimiz için bir kuruş ek ders ücreti alamıyoruz. Hafta sonu çalışması için yol ve yemek harcırahı dahi verilmiyor. Çalışan servisleri de yok. Hafta sonu ücretsiz olarak okula gelip yol ve yemek paramızı da cebimizden karşılamamız isteniyor. Devlet okulunda öğretmenler nöbetleri için, girdikleri fazla dersler için, hafta sonu görevleri için ayrı ücret alırlar. Biz de bunu istiyoruz. “Bahçeşehir Koleji’nin stratejisi öğretmen sirkülasyonuna dayanıyor”Bahçeşehir Koleji’nin stratejisi zaten öğretmen sirkülasyonuna dayanıyor. Merkezden bir eğitim programı hazırlanmış. Öğretmenin bu programa etkisi yok denecek kadar az. Öğretmenin görevi bu programı adım adım uygulamak ve bunun dışına çıkmamak. Örneğin siz gazeteci olarak dört işlem biliyorsanız Bahçeşehir Koleji’nde matematik öğretmenliği yapabilirsiniz. Böyle olunca düşük ücret ve mobbingle öğretmenler işten çıkarılmaya zorlanıyor. Öğretmenler kendileri işi bıraksınlar ki tazminat ödenmek durumunda kalınmasın. Yerlerine yeni mezun, düşük ücrete razı olacak öğretmenler gelsin. Zaten program hazır. Strateji tamamen bu. Veliler de tepkiliVelilerden bir tepki var mı? Var. Öğretmenler kadar veliler de tepkili. Ben bu dönemin başında geçinemediğimden işi bıraktım. Veliler “Hocam, neden yıl ortasında bıraktınız?” diye sorduklarında ben de “Geçinemiyoruz ve okul yönetimi buna kulaklarını tıkıyor” dedim. Öğretmen sirkülasyonunun fazla olması velilerin de tepkisini çekiyor. Zaten başka sorunlar da var. Bu senenin başında velilere okul servisi olduğu söylendi. Veliler de ücretini verip servise yazıldı. Okulun ilk günü sabah servis gelmeyince veliler de okula gitti. Okul yönetimi servisin olmadığını söyledi. Ücretleri isteyen velilere ise ancak yüzde 10’unu verebileceklerini söylediler. Böyle olunca veliler haklı olarak çıldırdı. Biz iki gün boyunca, bu kriz çözülene kadar ders işleyemedik. Sorunlarınız ve talepleriniz için şu ana kadar neler yaptınız? İlk tepkiler sosyal medyadan gösterildi. Bahçeşehir Koleji, çeşitli illerden çok sayıda okulu olan bir kurum olduğundan çok sayıda öğretmen de çalıştırıyor. Aynı sorundan muzdarip öğretmenlerin sayısı fazla olunca sosyal medyada da hızlı şekilde yayıldı. Sosyal medyadaki hareketlilik birlikteliği de sağladı. Sonrasında Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’yla online bir toplantı yaptık. Hukuken neler yapabileceğimizi konuştuk. Şu anda öğretmenler tepkiyi büyütmeye ve birlikteliği güçlendirmeye çalışıyor. Tankut Serttaş Kentte bulunan bir restoranda Eğitim-Bir-Sen Kayseri 1 No'lu Şube tarafından Aday Öğretmenler Tanışma Toplantısı düzenlendi. Düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan 1 No'lu Şube Başkanı Aydın Kalkan, aday öğretmenleri tebrik ederek çalışma hayatlarında başarılar diledi. Kalkani, “Yoğun çalışmaların ardından aramıza katılmanızdan dolayı büyük memnuniyet duyuyorum. Kuşkusuz hayata atılmanın hak edilmiş memnuniyeti sizde daha bir anlamlıdır. Taze heyecanınız, diri bilinciniz ve yeni bilgilerle başladığınız bu onurlu meslek, daha rahat kazanacağınız hayatınızla birlikte asıl ülke ve millet varlığımıza yapacağı katkıyla değerlidir” dedi. Toplantıya katılan Eğitim-bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mithat Sevin, zorluklarla mücadele ederek göreve atanan öğretmenleri tebrik etti. Sevin, sözlerini şöyle sürdürdü “Aşık Veysel’in diliyle uzun ince bir yolu kat ederek, zorlu engelleri aşarak bu yola geldiniz. Bu yolculuğun her aşamasında çok büyük sıkıntılar yaşadınız, zihni ve fikri mücadeleler verdiniz. Kotalarla, kontenjanlarla mücadele ettiniz, KPSS gibi hepimizin gözünde devasa bir yük olan bu sınava girerek öğretmen olma hakkını elde ettiniz. Tercihlerde bulundunuz ve sonunda nihayet öğretmen olarak atanarak aramızdasınız. Mutlaka bu süreç içerisinde yaşadığınız bu sıkıntıların dışında mezun olduğunuz ama atanamadığınız için değişik kurumlarda çalışma, ücretli öğretmenlik yapma veya son günün moda değimiyle pazarcılık yapma durumuyla karşı karşıya geldiniz. Bu zorlukların tamamı sizler için sona erdi. Temennimiz sizler gibi atama bekleyen binlerce gencimizin öğretmen olarak atanabilmesi ve öğretmen ihtiyacımızın tamamen ortadan kaldırılması. Şimdi gençliğin enerjisi, idaresi ve sevgisini harmanlayarak gündüzün güneşi, gecenin de yıldızı olup bu cennet yurdu aydınlatacaksınız. Ülkenin her satırı ilim ve irfanla, sevgi ve sabırla, azim ve fedakarlıkla renk renk, nakış nakış dokuyacaksınız. Bilmelisiniz ki sizler körpe zihinlerde meşale olacaksınız. Sizleri dört gözle bekleyen tertemiz gönüllere ilk sevgi ve bilgi tohumu ekecek, onların bakışlarında umut olacak, cesaret verecek, arkadaşlık ufkunu sizler vereceksiniz. Atandığınız kurumlarda sizden önce göreve başlayanlarla çok iyi diyalog kurarak onların tecrübelerinden mutlaka yararlanacaksınız. Yaptığımız işi her zaman en iyi olarak yapmalıyız. Bunu sadece öğretmenler değil, tüm kurumların da bu şekilde olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu. Sendika olarak amaçlarının büyük Türkiye misyonunun oluşmasına öncülük etmek olduğunu vurgulayan Sevim; “Eğitim Bir-Sen’in misyonu yeniden büyük Türkiye inşasına öncülük etmek, mazlum Müslümanları zulümden kurtarmaya yönelik güçlü adımlar atılmasına teşkil edecek güçlü ve müreffeh bir toplum yapısı oluşturmaktır. Bugün Müslümanların yaşadığı coğrafyalarda kan akmaya devam ediyor. Çocukların çığlıkları ve annelerin gözyaşları tüm kainata yayılıyor. Doğu ve Güneydoğu’da, Irak’da, Gazze’de, Doğu Türkistan’da, Afrika’da, Arakan’da zalimlerin zulmü sonucunda ümmetin birliğini savunan müminler öldürülüyor, kadınlar kocasız, analar evlatsız, çocuklar öksüz ve yetim bırakılıyor. Eğitim Bir-Sen olarak nerede mazlum ve mağdur varsa oraya koşuyor, insanlığa çağrıda bulunuyoruz.” Sendika olarak çalışmalarından bazılarını dile getiren Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mithat Sevin, “Şunu Kayseri’den ifade etmek istiyorum. Toplu sözleşmede kazanmış olduğumuz kazanımlarımızın değersizleştirilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Özellikle müdür yardımcılarına nöbet ücreti verilmemekte, ilkokul ve ortaokullarda biliyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız, çabalarımız, görüşmelerimiz devam ediyor. Yine sınava girdiği halde Ocak ayındaki sınav ücretini alamayan arkadaşlarımız var. Yönetmelik değişikliği bu kadar zor olmamalı. Çok yakın bir zamanda bu sıkıntılarla ilgili somut bir gelişme olacağına inanıyoruz” diye konuştu. “ÖĞRENCİLERLE FİZİKSEL TEMASA GİRMEYİN” Aday öğretmenlere nasihatlerde bulunan Mithat Sevin; ne olursa olsun öğrencilerle fiziksel temasta bulunmamalarını söyledi. Sevin, “Aramızda genç öğretmenlerimiz, aday öğretmenlerimiz var. Özellikle aday öğretmenlerimize birkaç hususta paylaşımda bulunmak istiyorum. Şuanda malum bütün medya tüm Türkiye’deki okullarımızda meydana gelen çok hoş olmayan konuları manşetten veriyor. Özellikle taciz konusu. Asla ve asla severken, sayarken, överken fiziksel temasta bulunmayın. Burada sizin niyetinizin ne olduğu önemli değil. Eğer çocuk kendisine yapılacak en ufak şefkat, merhamet gösterisini taciz olarak algıladığı takdirde hakimlerimiz çocukların algısı yönünde karar veriyor. Bu konuda genç kardeşlerimizi uyarmak istedim” şeklinde konuştu. “28 ŞUBAT’TA ÜNİVERSİTEDEN UZAKLAŞTIRILAN KARDEŞLERİMİZ KPSS İLE MUHATAP OLMADAN GÖREVİNE ATANACAK” 28 Şubat sürecinde başörtüsü nedeniyle üniversiteden atılan öğrencilerin KPSS’ye girmeden göreve atanması konusunda da çalışmalarının olduğunu vurgulayan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mithat Sevin, “28 Şubat sürecinde başörtüsünden dolayı görevden atılan, istifa etmek durumunda kalan kardeşlerimizin tamamını şuanda görevde. Ama o dönemde mezun olamadığı için göreve atanamayan, başörtüsünden dolayı üniversiteyi bırakmak zorunda kalan kardeşlerimiz de oldu. Şuanda yasa değişikliği çalışması var. 28 Şubat sürecinde başörtüsünden dolayı üniversiteden uzaklaştırılan, atılan kardeşlerimiz aynı o dönemde mezun olmuş gibi KPSS sınavına muhatap olmadan öğretmen olarak atanabilmeleri yönünde mecliste bir çalışmamız var. İnşallah bunu da çok yakında sonuçlandırır, o arkadaşlarımızın da görevlerine dönmelerini sağlamış olacağız" ifadelerinde bulundu. Programda Vali Yardımcısı Gökhan Azcan da aday öğretmenleri tebrik ederek, görevlerinde başarılar diledi. 19 Eylül 2017 1326 Nerq91 Ücretli öğretmenliği bırakma Merhaba, ani gelişen sağlık sorunum yüzüden dün başladığım ücretli öğretmenlik görevimi bırakmak istiyorum. Zor durumda kalmasaydım, bırakmazdım ama bırakmak zorundayım. Bası forumlarda; "hiç birşey yapmana gerek yok, ben ceketimi alıp çıktım kimse bir şey demedi, ücretli öğretmenler sözleşme yapmadığı için rahatlıkla çıkabilirler, ben okula dilekçe verdim veya ben ilçe müdürlüğüne dilekçe verdim" gibi yorum okudum. Bu biraz sorumsuzca olur diye düşündüm. Ama tam olarak ne yapmam gerektiğini anlayamadım. Bana yardımcı olabilir misiniz? Şimdiden teşekkürler.. Dosyayı indirmek için aşağıdaki adrese tıklayın KATEGORİEğitim Yazıları BAŞLIKBİRLEŞTİRİLMİŞ SINIF ÖĞRETMENİYLE RÖPORTAJ AÇIKLAMABİR BİRLEŞTİRİLMİŞ SINIF ÖĞRETMENİYLE RÖPORTAJ Üniversite ödevimizden DOSYA EKLEYENMustafa Altincik ADRESİNDİR»»BİRLEŞTİRİLMİŞ SINIF ÖĞRETMENİYLE RÖPORTAJ DosyasıİÇERİKBİR BİRLEŞTİRİLMİŞ SINIF ÖĞRETMENİYLE RÖPORTAJ İÇİNDEKİLER sorulan öğretmenin bilgileri……………………………….....2-3 sorulan sorular listesi………………………….…….…2-3 amacı……………….……………...………………………4 ve yorum…………………………………………….………..5 sorular, cevaplarsoru-cevap……………………...……..6-11 A. GİRİŞ Birleştirilmiş sınıflar hepimizin bildiği gibi; ilköğretim programına göre birden fazla sınıfın birleştirilerek bir grup meydana getirmek suretiyle, bir öğretmen tarafından yetiştirilmesiyle oluşturulur. Bu sınıflarda ; sınıf öğrencilerinden meydana gelen gruba “A Grubu”; 4. ve 5. sınıf öğrencilerinden meydana gelen gruba “B Grubu” şeklinde gruplamalar bulunmaktadır. Birleştirilmiş sınıf kavramı yine hepimizin bildiği gibi günümüzde ülkemiz ile birlikte bir çok gelişmiş Avrupa ülkesinde, , Japonya’da, Kanada’da vs uygulanmakta olan bir uygulamadır. Aynı zamanda bu uygulamanın mecburiliğinin fazlalığı da ülkemize has olmakla beraber bazı nedenler de bulunmaktadır. Bunları kısaca sıralamak gerekirse; Öğretmen azlığı ya da öğretmen alımında maddiyat yüzünden yetersizlikler. Köyden kente göç ve bunun getirdiği nedenler. Bazı köylerde öğrenci sayısının sınıf açamayacak kadar az olması. Köylerdeki ya da kırsal yerleşim birimlerindeki öğrenci azlığı gibi nedenler göze çarpmaktadır. Birleştirilmiş sınıflar uygulamasının tüm dünyada uygulandığını ve çoğu ülkede bunu uygulamanın mecburiyet gerektirdiğini söyledikten sonra birleştirilmiş sınıfların yararları ve sınırlılıklarından da bahsetmek yerinde olacaktır. Birleştirilmiş sınıfla öğretimin sınıflılıkları Öğretmenin yetki, sorumluluk ve hazırlıkları artmaktadır. İlköğretimin tüm hedeflerini gerçekleştirebilmek güçleşmektedir. Tüm öğretmenler birleştirilmiş sınıflar hakkında yeterli bilgiye sahip değildirler. Denetim yetersizliğinden dolayı yeterli rehberlik hizmetleri verilemeyebilinir. Yönetim bakımından yetersiz öğretmenler köy okullarında zorlanabilmektedirler. Vs. Birleştirilmiş sınıfla öğretimin yararları Öğretmenden tasarruf sağlanarak ülke ekonomisine katkı sağlanmaktadır. Binaların yetersizliği olumsuzluğunu bir nebze olsun karşılamaktadır. Farklı yaştaki öğrencilerin aynı ortamda bulunması, onların birbirlerinden öğrenmelerine olanak sağlamaktadır. Öğrencilerin araştırma yapma, kendi kendine çalışabilme, liderlik ve sorumluluk alma gibi özellikleri gelişir. Demokratik sınıf ortamı oluşturularak öğrencilere bu değer daha iyi kazandırılabilinilir. Vs. Tüm bu kısa bilgilerden sonra bir Türkiye gerçeği olan “Birleştirilmiş Sınıflar” gerçeği ile ilgili hazırladığımız anket niteliğindeki bu çalışma ile birleştirilmiş sınıfları okutan bir öğretmenin bu uygulama hakkındaki görüş, bilgi, öneri, tecrübe ve tavsiyesini almak yanında bir öğretmen adayı olarak kendimizi de geliştirme imkanı yakalamış olduk. Aşağıda açık adı ve bilgileri yazılı bulunan öğretmen yine aşağıda yazılı bulunan 26 adet soru sorularak cevapları alınmıştır. Ayrıca görüşme video ile kayıt altına alınarak ekte çalışma içerisinde verilmiştir. SORULAN ÖĞRETMENİN BİLGİLERİ Adı Özlem Soyadı Dursun Çalıştığı İl Sakarya Çalıştığı İlçe Kaynarca Çalıştığı Köy Cebek Çalıştığı Okul Cebek İlköğretim Okulu Sınıf sınıflar Grup A Grubu Meslek Süresi 5 Mezun Olduğu Üniversite 19 Mayıs Üniversitesi Yaş 27 YÖNELTİLEN SORULAR Kendinizi tanıtır mısınız? Öğretmenlikte kaçıncı yılınız ve kaç yıldır birleştirilmiş sınıf okutuyorsunuz? Hangi gruplarla öğretim yapıyorsunuz? Bulunduğunuz okulda toplam kaç öğrenciniz var? Bulunduğunuz okulda etkili bir öğretim yapabilmek için gerekli araç-gereç, fiziksel ortam ve öğretim malzemeleri yeterli düzeydemi? Sınıf çevresini düzenlerken nelere dikkat ettiniz? Ders planları birleştirilmiş sınıflarda tek öğretmenli sınıflara göre farklı hazırlanıyor. Bunun sizin için bir zorluk olduğu söylenebilir mi? Ders konularının organizasyonunun tamamını müfredata göre mi yapıyorsunuz? Öğretim yılı başlamadan önce seviye belirlemesi yaptınız mı? Birleştirilmiş sınıflarda derslerin ödevli ve öğretmenli şekilde işlendiğini biliyoruz. Bunun yanında ortak işlenen derslerde var. Hangi dersleri ortak hangi dersleri ödevli-öğretmenli işliyorsunuz? Kılavuz kitaplar hakkında ne düşünüyorsunuz? Birleştirilmiş sınıflara ne gibi katkısı var? İlköğretim programında belirtilen öğretim yöntem ve tekniklerini birleştirilmiş sınıflarda uygulamada güçlük çekiyor musunuz? Öğretim yöntem ve tekniklerinden hangilerine daha çok ağırlık veriyorsunuz? Herhangi bir sınıfla ders işlerken diğer sınıflar bu durumdan olumsuz etkilenebilirler. Bu olumsuzluğu nasıl kaldırıyorsunuz? Öğretimsel grupları nelere göre oluşturuyorsunuz? Sınıfta liderlik özellikleri olan öğrencileri nasıl yönlendiriyorsunuz? Sınıfta zihinsel ya da fiziksel engelli öğrencileriniz var mı? Varsa nasıl bir öğretim yöntemi kullanıyorsunuz? Farklı sınıfların bir arada bulunmasından dolayı ölçme-değerlendirme işlemlerini yaparken zorlanıyor musunuz? Birleştirilmiş sınıflarda ölçme-değerlendirme işlemini nasıl yapıyorsunuz? Normal sınıflardan farkı nedir? Öğretim süresince herhangi bir sınıf düzeyinde dersin amaçlarına ulaşmak için süre yeterli oluyor mu? Sınıfta disiplin problemleriyle karşılaşıyor musunuz? Nasıl başa çıkıyorsunuz? Okul uygulama bahçeniz var mı, yeterli mi? Ne gibi etkinlikler yapıyorsunuz? Veli-çevre etkileşimini nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Hizmet öncesi eğitimde birleştirilmiş sınıflarda öğretim ile ilgili gerekli ve yeterli düzeyde bilgi aldığınıza inanıyor musunuz? Birleştirilmiş sınıflarda öğretime başladığınızda ne gibi zorluklar çektiniz? Hizmet içi eğitim dahilinde gerekli yardım ve rehberlik hizmetleri veriliyor mu? Birleştirilmiş sınıfların yararı ve sınırlılıkları hakkında ne söyleyebilirsiniz. Bizler şuan hizmet öncesi eğitimdeyiz ancak yeterli bilgi verilmediğini düşünüyoruz. Bize ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz? B. ARAŞTIRMANIN AMACI VE ÖNEMİ Öncelikle eğitim fakültesi sınıf öğretmenliği bölümünde okuyan 3 ev arkadaşı olarak ya da daha da genişletmek gerekirse bütün sınıf arkadaşlarımız dahil “Birleştirilmiş Sınıflar”ın gerçek anlamda ne olduğunu ancak bu dönem yani 4. sınıf 2. döneminde anlayabildik. Şimdiye kadar bize sınıf öğretmeni adayı olarak bu konuda hiçbir bilgi verilmedi. Bizce bu çok büyük bir eksiklikti. Bizde zaten bu günlere gelinceye kadar Türkiye’de birleştirilmiş sınıflar gerçeğini göremiyorduk. Dolayısıyla bu dersin bireysel olarak bizlere genel olarak da tüm sınıf öğretmenlerine verilmesi gereken başat derslerden birisi olması gerektiği kanaatine vardık. Ancak görüyoruz ki 4. sınıf 2. döneminde haftada sadece 2 saat verilen “Birleştirilmiş Sınıflarda Öğretim” dersi bir Türkiye gerçeği olan birleştirilmiş sınıflar sorununu çözmekte ya da gereği gibi hakkını vererek uygulamakta oldukça yetersiz kalmaktadır. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen bu dersi hiç almamış ya da bizden daha yetersiz almış öğretmenlere göre daha şanslı olduğumuzu düşünüyoruz. Kaldı ki bir öğretmene her konuda eğitim verilmemiş olabilir. Belki biz öğretmen olduğumuzda yeni yeni konular çıkacak ve biz bu konuları almamış olacağız. Yani bu ne demektir bir öğretmenin kendisini sürekli yenilemesi, geliştirmesi ve eğitim almadığı konularda kendisini tamamlaması gerektiği demektir. Bu bağlamda düşünecek olursak haftada 2 saat olmasına rağmen aldığımız bu dersin Hocamız Yrd. Doç. Dr. Aynur Bozkurt BOSTANCI sayesinde bize çok büyük faydası olduğunu söyleyebiliriz. Bunun en somut örneği de işte bu çalışmadır. Bu çalışma veya araştırma sayesin de grup olarak gerçek ortamlarda birleştirilmiş bir sınıfı gördük ve bu sınıfı okutan bir öğretmen ile soru-cevap tarzında röportaj yaparak birleştirilmiş sınıflar hakkında merak ettiğimiz soruları sorma fırsatı bulduk. Hazırladığımız sorular gerçekten birleştirilmiş sınıflarda sorulabilecek en önemli sorulardır diyebiliriz. Çünkü her ana konu başlığından en kritik soruları seçerek öğretmen arkadaşımıza bu soruları yönelttik. Aynı zamanda soru-cevapların sorulması esnasında röportajı video’ya kaydederek araştırmaya ayrı bir derinlik ve güzellik katmış olduk. Aynı zamanda bu çalışmayı Türkiye genelinde hazırlamayı düşündüğümüz “Sınıf Öğretmenliği Sitesi” ne de koymayı düşünüyoruz. Sonuç olarak genel anlamda hangi konuda olursa olsun yapılan bir araştırma muhakkak ki o alana bir miktar katkı sağlayacaktır. Özel olarak da Türkiye’de “Birleştirilmiş Sınıflar” konusunda oldukça kaynak ve araştırma eksikliğinden dolayı yapılan araştırmaların bu alana çok büyük yarar sağlayarak diğer birleştirilmiş sınıfları okutan arkadaşlara kaynak teşkil edeceği hiç şüphesizdir. Bu anlamda bu araştırmanın ve çalışmanın da önemi ortaya çıkacaktır. Bu alanla ilgili herkese yardımcı olması dileğiyle. C. BULGULAR VE YORUMLAR Bu bölümde soru sorduğumuz birleştirilmiş sınıflar öğretmeninin sorularını irdeleyerek elde ettiğimiz bulguları ve bunlara bağlı olarak yaptığımız yorumları aktaracağız. İlk önce sorduğumuz sorularla neyi amaçladığımızı ve öğretmenimizin bize verdiği cevapların bize göre yorumlarını verelim. 1. ve 2. soru ile öğretmenimizi tanımayı amaçladık ve kendisine ait sorular sorduk. Öğretmen burada kendini tanıttı ve 5 yıllık öğretmen olmasına karşılık daha birleştirilmiş sınıfları okutmadaki tecrübesinin 1 yıllık bile olmadığını öğrendik. 3. 4. ve 5. sorular ile öğretmenimizin görev yaptığı okulu tanımayı amaçladık. Öğretmenimizin verdiği cevaplara göre okulun olanakları hiç de fena değil. ve 9. sorular ile öğretmenimizin normal sınıflardan farklı olarak birleştirilmiş sınıflarda ne gibi zorluklar, farklılıklar olduğunu açıklamasına yönelik sorular sorduk. Öğretmenimiz bize gayet açıklayıcı bilgiler vererek kısa zamanda çok tecrübe elde ettiğini bize gösterdi. ve 12. sorular ile öğretmenimize kılavuz kitaplar, yöntem teknik gibi konularla ilgili sorular yönelttik. Öğretmenimiz kılavuz kitapların özellikle çok işine yaradığını ve dersi işlemede çok faydalandığını belirtti. 13. ve 14. sorular ile öğretmenimize öğretimsel gruplar ve gruplar ile ders işlemenin zorluğu hakkında sorular sorduk. Öğretmenimiz ders işleme yöntemi ile ilgili bize faydalı bilgiler verdi. 15. 16. 17. ve 18. sorular ile öğretmenimize bireysel farklılıklar ve ölçme değerlendirme ile ilgili sorular sorduk. Öğretmenimiz özellikle ölçme değerlendirme ile ilgili güzel bilgiler vererek ölçme ve değerlendirmenin sonuç değil süreç ağırlıklı gerçekleştiğini belirtti. 19. 20. ve 21. sorular ile öğretmenimize ders süresi, disiplin ve uygulama bahçesi ile ilgili sorular sorduk. Öğretmenimiz bize bu konuda ders süresinin yeterli olduğunu, disiplin problemi fazla yaşamadığını ve yeterli uygulama bahçesine sahip olmalarına karşın mevsimsel nedenlerden dolayı henüz kullanamadıklarını belirtti. 22. 23. 24. 25 ve 26. sorular ile öğretmenimize veli çevre etkileşimi, hizmet öncesi eğitim, hizmet sonrası eğitim ve birleştirilmiş sınıfların yararları-sınırlılıkları hakkında sorular sorduk. Öğretmenimiz bize veli çevre etkileşiminin köyde çok güzel gerçekleştiğini, hizmet öncesi eğitiminin iyi olduğunu ve hizmet sonrasında da Milli Eğitimin kendilerine gerekli yardımı yaptığını belirtti. İkinci olarak da öğretmenimizin bize verdiği cevaplara göre ve izlenimlerimize göre öğretmenimizi bir iki cümle ile değerlendirmenin yararlı olacağını düşündük. Öğretmenimiz daha 5 yıllık yeni bir öğretmen ve 1 yıllık yeni bir birleştirilmiş sınıf öğretmeni olmasına rağmen bilgi ve uygulama açısından oldukça yeterli gördük. Özellikle sorularımıza verdiği yanıtlardan öğretmenimizin konusunda ve alanında oldukça bilgi birikimine sahip olduğunu anladık. Verdiği yanıtlarında bize eksikliklerimizi görmemiz açısından faydalı olduğunu söyleyebiliriz. SORULAR CEVAPLAR tanıtır mısınız? Cevapİsmim Özlem Dursun, Boluluyum. kaçıncı yılınız ve kaç yıldır birleştirilmiş sınıf okutuyorsunuz? CevapNormalde 5. yılım ama devlette ilk yılım ve birkaç aydır birleştirilmiş sınıf okutuyorum 1-2-3. sınıflar gruplarla öğretim yapıyorsunuz? Cevap1-2-3. sınıflarla öğretim yapıyorum. A,B,C grubu şeklinde düşünüyorum. Birleştirilmiş sınıf formatlarına uygun şekilde dersleri işlemeye çalışıyorum. okulda toplam kaç öğrenciniz var? CevapToplam ana sınıfı dahil 30 öğrencimiz var. Birde ana sınıfı öğretmenimiz var. Aynı zamanda bende müdür yetkiliyim hem de sınıf öğretmeniyim. Binamız ana sınıfı, kendi okuttuğum sınıf ve müdür odasından oluşuyor. okulda etkili bir öğretim yapabilmek için gerekli araç-gereç, fiziksel ortam ve öğretim malzemeleri yeterli düzeyde mi? Sınıf çevresini düzenlerken nelere dikkat ettiniz? CevapKöy okullarını düşünürseniz tabi ben şehirden geldiğim için oradaki teknikler araç gereçler çok daha fazlaydı. Ama herhangi bir köy okulundaki araç-gerece göre de yine yeterli görüyorum. Çünkü bilgisayarımız da var tepegözümüz de var bunları da kullanmaya çalışıyoruz derslerimizde zaten. Sınıf çevresini düzenleme konusuna gelince; ben buraya geldiğim zaman dönem ortasında geldim. Benden önce gelen öğretmen panoları, resimleri hazırlamış öğrenciler için gerekli haritalardan, kürelerden tutun da panolara kadar her şey hazırdı ben geldiğimde. Ve ben seneye burada olacaksam eğer bunları yenilemeyi düşünüyorum. Ama bunlar daha önceden hazırlandığı için benden önceki arkadaşımın bunları hazırlarken nelere dikkat ettiğini tam olarak bilemeyeceğim. planları birleştirilmiş sınıflarda tek öğretmenli sınıflara göre farklı hazırlanıyor. Bunun sizin için bir zorluk olduğu söylenebilir mi? CevapTeknoloji gelişmiş olduğu için sizde yeni dönem öğretmenlerden olacaksınız. Zaten bilgisayarlarda her türlü planlar açık ve net bir şekilde bulunmaktadır. Zaten bize gelen müfettişler de bize bu tür belgeleri bilgisayarlardan indirebilmemiz için kolaylık sağlıyorlar. Ekstra bir şey yapmıyoruz. Ama şöyle bir şey var ki; bilgisayarlardan indirdiğimiz ders planlarını sınıf defterine aktarmadan önce kendimize göre düzenliyoruz ve bunları kendi derslerimizle ilgili konularla bağlantılı olmasını sağlıyoruz. Onun dışında ben 5. yılım olmasına rağmen mutlaka derslere hazırlıklı girmeyi düşünen bir öğretmenim. Çünkü hitap ettiğiniz kesim hangi kişi ya da grup olursa olsun çocuğun size ne zaman ne soracağı hiçbir zaman belli değildir ve onu cevapsız bırakmak bir öğretmen için hiçbir zaman uygun olmaz bunun için her zaman hazırlıklı olmakta fayda görüyorum. konularının organizasyonunun tamamını müfredata göre mi yapıyorsunuz? CevapEvet ders konularının organizasyonunu müfredata göre hazırlıyorum. Ama bazı ekstralar oluyor. Bazı durumlarda ek dersler yapabiliyoruz. Bu derslerde öğrencilere rehberlik ve genel kültürle ilgili dersler vermeye çalışıyoruz. Aynı zamanda güncel hayatlar ilgili bilgiler de veriyoruz. Zaten müfredatta da bu konular yeteri kadar veriliyor ama bu gibi ekstra bilgiler de veriyoruz. yılı başlamadan önce seviye belirlemesi yaptınız mı? CevapBen ikinci dönemde geldim. Benden önceki öğretmen yapmamış çünkü zaten burası bir köy okulu olduğu için burada ilköğretim 1-2-3. sınıf öğrencileri var 4-5. sınıflar yandaki köyde taşımalı olarak gidiyorlar. Burada olan ve ilköğretim çağına gelen bütün öğrencilerimiz geliyorlar. Yani seviyeye göre ayıramıyorum mecburen çünkü benim altı tane birinci sınıf, altı tane ikinci sınıf ve beş tane üçüncü sınıf öğrencim var mecburen gelen her öğrenciyi almak durumundayım. Seviye tespitine pek gerek kalmıyor herhalde. sınıflarda derslerin ödevli ve öğretmenli şekilde işlendiğini biliyoruz. Bunun yanında ortak işlenen derslerde var. Hangi dersleri ortak hangi dersleri ödevli-öğretmenli işliyorsunuz? CevapGenellikle Hayat Bilgisi’ni ikiler ve üçler için ortak işliyorum. Türkçenin bazı konularını bazı derslerini ortak işliyorum ama Matematik mutlaka ödevli oluyor çünkü birinci sınıfların ilk okuma-yazma çalışmaları, sayılarla çalışmaları gibi etkinlikler için mutlaka ekstra şeyler yapmak gerekiyor. Ve bu konuda üçler ve ikilerden tabi biraz taviz vermek gerekiyor. Bu konuda aslında çok rahat değil benim için. İlköğretimde birleştirilmiş sınıflar işini çok eğitici bulmuyorum. Ama tabi sisteme göre mecburen yapıyoruz şu anda. Yani gönül isterdi ki mesela Türkiye’de okul sorunu olmasın, öğretmen sorunu olmasın ki sizler de biliyorsunuz bizlerde yaşadık o kadar öğretmen boşta olmasına rağmen bir sürü kişi açıkta. Bir sürü okul boş aslında ama hala birleştirilmiş sınıf okutan öğretmenler var. Yani bunun yerine binalarımız okullarımız müsait olsa herkes tek bir sınıf okutsa ve okullarımız için gereken emek verilse herkes için daha iyi olur diye düşünüyorum. kitaplar hakkında ne düşünüyorsunuz? Birleştirilmiş sınıflara ne gibi katkısı var? CevapKılavuz kitapları kullanıyorum ve faydası olduğunu da düşünüyorum. Size de tavsiye edebilirim. Mutlaka bu kitaplara göz gezdiriyorum tabi ekstra yararlandığımız bazı kaynaklarımız da oluyor. Zaten Milli Eğitim bu konuda yeterince öğretmenlere destek çıkıyor. Gereken her şey kaynaklar, okul kitaplığındaki kitaplar, öğretmen kılavuz kitapları, öğrenci kitaplarına kadar her şey sağlanıyor Milli Eğitim Bakanlığı tarafından. programında belirtilen öğretim yöntem ve tekniklerini birleştirilmiş sınıflarda uygulamada güçlük çekiyor musunuz? CevapEvet , ilköğretim programında belirtilen öğretim yöntem ve tekniklerini birleştirilmiş sınıflarda uygulamada güçlük çekiyorum. Tabiî ki şöyle; sizde mesela öğrenirken şu araştırma tekniği, şu soru tekniği, şu anlatım tekniği, buluş, sunuş vs. öğreniyorsunuz ama sınıfa girdiğiniz zaman, mesela bugün de sunuş anlatayım, arkasından soru-cevap yapayım... Yani bunu çok fazla programlayamıyorsunuz. Benim tavsiyem size -Ben de aynı şeyi Bütün teknikleri en ince ayrıntılarına kadar öğrenin. Öğrendikten sonra sınıfa girdiğinizde hangi konuda nasıl bir teknik geliştirmek istediğiniz zaten kendiliğinden belirlersiniz. Ki öğrenci zaten derse girdiği zaman karşınızda hitap ettiğiniz kitle size cevap verdiğiniz zaman programlamış olduğunuz tekniği o an kullanamayabilirsiniz. Ya da farklı bir araştırma tekniğine de kayabilirsiniz. Biz bunu sık sık yaşıyoruz. Mesela sunuş yapmam gereken herhangi bir konuda direkt, konuya girer girmez soru-cevaba dönmek zorunda kalıyorum. Çünkü öğrenci hemen cevap istiyor o an. Ama genellikle bütün tekniklerden yararlanıyorum. Özellikle görsel öğelerden yararlanmaya çalışıyorum. yöntem ve tekniklerinden hangilerine daha çok ağırlık veriyorsunuz? Cevap Hemen hepsine ağırlık veriyorum. bir sınıfla ders işlerken diğer sınıflar bu durumdan olumsuz etkilenebilirler. Bu olumsuzluğu nasıl kaldırıyorsunuz? Cevap Bu durumun aslında hem olumlu hem olumsuz yanları var. Olumsuzluğu ortadan kaldıramıyorum ama kaldırmak için düşüncelerim tabi ki var. Olumlu yanlarını söyleyeyim ilk önce Çocuk bir sonraki dönemde, diyelim ki bir çocuk seneye olacak haliyle,aynı sınıfta olmayacak. İster istemez ödevli dersini yaparken diğer sınıfla işlenen dersi dinlemek durumunda kalıyor. Bu da onda kulak dolgunluğu ve hafızasında bir şeylerin canlanmasını sağlıyor. Bu durum çocuğa gelecek sene için bir artıdır. Yani benim özellikle 2. ve çok yaşadığım bir şey Bazı konuları birleştirerek sırf ikisine hitaben anlatabiliyorum. Çünkü zaten çocuk dinleyebilmeyi almış oluyor. Yani kolaylıkla aktarabiliyorsun. Çok fazla üzerinde durmuyorsun. Ama olumsuz yanını giderme konusunda benim de zaten şuan sıkıntılarım var. Özellikle üzerinde durduğum pek de etkili bir çözümüm yok şuanda. grupları nelere göre oluşturuyorsunuz? Cevap Öğretim guruplarına ayırırken yine tabi ki öğrencinin seviyesi,öğrenim düzeyi önemli. Bunlara biraz dikkat ediyoruz. Yalnız ben buna bir kolaylık yapıyorum. Bunu size de tavsiye edebilirim. Bana da daha önce üniversitede bir öğretmenim tavsiye etmişti. Şimdiki sistemde öğretmene aslında çok fazla zor bir iş düşmüyor. Öğretmen rehber, yol gösteriyorsun öğrenci genelde kendisi buluyor. Öğrenci merkezli bir eğitim olduğu için. Ben de şöyle yapıyorum Çok iyi olan öğrencilerimi biraz daha okuma güçlüğü çeken ya da öğrenme güçlüğü olan öğrencilere yardım etmekle görevlendiriyorum. Böylece hem yüküm hafiflemiş oluyor hem de paylaşmayı ve bir takım farklı şeyleri de öğreniyorlar. Bu da çok hoşuma gidiyor. liderlik özellikleri olan öğrencileri nasıl yönlendiriyorsunuz? Cevap Hem lider öğrencilerimi hem de pasif öğrencilerimi etik bir şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Lider özelliği olan öğrencilerden sınıfla ilgili etkinliklerde kendilerine fayda sağlamalarını gerçekleştiriyorum. Artı, arkadaşlarına da katabilecekleri bir çok şeyler oluyor. Yaramaz ve öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerime de sürekli yapabilecekleri, kapasiteleri dahilinde görevler veriyorum. Sorumluluk yüklendiği zaman öğrenci biraz daha eğitimin içersine giriyor. Bunu fark ettim geldiğimden beri bir ayda. İki tane sorunlu öğrencimin biraz daha düzelmeye başladığını gördüm. Ama çok emek isteyen bir iş arkadaşlar gerçekten yoruluyorsunuz yani. zihinsel ya da fiziksel engelli öğrencileriniz var mı? Varsa nasıl bir öğretim yöntemi kullanıyorsunuz? CevapHayır yok. sınıfların bir arada bulunmasından dolayı ölçme-değerlendirme işlemlerini yaparken zorlanıyor musunuz? CevapŞu şekilde yapıyorum ölçme değerlendirme işlemlerini 1. sınıflar için zaten yazılı değerlendirme olmuyor biliyorsunuz. 2. ve 3. sınıflar için Hayat Bilgisi ve Türkçe dersleri için ortak sorularımız oluyor. Onlar için senede 2 tane yazılı sınav yapıyorum bunun dışında 2 tane de sözlü sınav yapıyorum. Öğrencileri bu şekilde değerlendiriyorum. Ayrıca öğrenciler sınıf içerisinde az çok kendini gösteriyor. Yani 2. ve 3. sınıflar için kağıtta gösterdikleri ölçme-değerlendirmeyi çok etkili bulmuyorum. Ben onları sınıf içerisinde sürekli dönüt şeklinde değerlendiriyorum. sınıflarda ölçme-değerlendirme işlemini nasıl yapıyorsunuz? Normal sınıflardan farkı nedir? CevapNormal sınıflardan tabiî ki biraz farklı çünkü 3 gruba birden hitap etmek zorunda kalıyorsunuz. Anlama konusunda birler biraz daha, sınav olduğu zamanlar ya da ölçme değerlendirme bilhassa tetikliyor. Onları gözlem olarak değerlendirebiliyorsunuz. 2 ve 3’ler dediğim gibi ortak sınav yapıyorum ve sözlülerle ya da sınıf içindeki günlük durumlarıyla ders başarılarını değerlendiriyorum. Soruları hazırlarken özellikler günlük hayatta işlenen ve çevresinde sık karşılaşabileceği soruları tercih ediyorum. Çünkü bize ilk etapta basit gibi gelse de onlar özellikle köy ortamında şehirle ilgili ya da dış dünyayla ilgili birçok şeyi daha az biliyorlar. Ya da görmeden hafızalarına televizyonlarla ya da başka bir şekilde biliyorlar. O yüzden onlara biraz daha günlük yaşamın esprilerine dönük sorular yöneltiyorum. süresince herhangi bir sınıf düzeyinde dersin amaçlarına ulaşmak için süre yeterli oluyor mu? CevapYeterli. Şu yüzden yeterli. Bunlar ilkokul çağındaki çocuklar. Bir takım ihtiyaçları var; dinlenmek, oyun oynamak, ders çalışmak bunların hepsi bir arada. Zaten sabah 9'dan akşam 3’e kadar bir aradayız. Öğlen 1 saat yemek araları var. Bence bir çocuk için, bir ilköğretim çağındaki çocuk için bu süre gerçekten yeterli. Ders sürelerini daha fazla uzun tutmak zaten öğrenciyi dersten kopartıyor. Çocukların belirli ihtiyaçları var. Koşmak istiyorlar, oynamak istiyorlar, tuvalete gitmek istiyorlar, su içmek istiyorlar. Ya da hareketli çocuklar var. Hiperaktif düzeyde olmasa da her şeyi sordukları için sizi uzun süre normal bir insanın dinleyeceği gibi dinleyemiyorlar. Dolaşır, kalemini açar, bir şeyler yapmak ister, hareket halinde olmak ister o yüzden zaten verilen süre yeterli geliyor. disiplin problemleriyle karşılaşıyor musunuz? Nasıl başa çıkıyorsunuz? CevapMutlaka ki karşılaşıyorum. Benim mesela özellikle öğretmen olma amacım olduğu için ya da okurken sizin gibi mesela o şekilde hareket ettiğim için ya da öyle öğrendiğim için, bir takım sevgi, saygı, anlayış ve sevgi bağlı bir iletişim kurmaya çalıştım ama sevginin ardından kuralları yavaş yavaş getirmeyi amaçlıyorum. O şekilde uyum sağlıyorlar zaten çünkü dayak ya da çok fazla çocuğun üstüne gitmekte bir şey çözmüyor. Onu da farklı örneklerden gördüm kendim çok fazla denemedim ama yani birazda sevgi bağıyla çözmeye çalışıyorum olayları. uygulama bahçeniz var mı, yeterli mi? Ne gibi etkinlikler yapıyorsunuz? CevapOkul bahçemiz var. Oldukça geniş bir bahçemiz var fakat kış mevsiminden yeni çıktık ve havalar yeni ısınmaya başladı çocuklar yeni yeni bahçeye çıkmaya başladılar. Genellikle beden eğitimi derleri için kullanıyoruz bahçeyi. Tabi havalar biraz daha ısındıktan sonra bahçeyi farklı şeyler için de kullanabiliriz. Oyun oynuyorlar, bazı derslerimizi görsel olarak dışarıda işleriz. Belki gezi yapılacak sağa sola , civara, çevreye bilmiyorum bakalım duruma göre hareket edeceğiz. Şu anda havalarda dolayı dersleri sınıfta işliyoruz. etkileşimini nasıl gerçekleştiriyorsunuz? Cevap Bu da güzel bir soru. Allahtan güzel bir köye düştüm bu konuda ben. Velilerle güzel iletişim kurabiliyorum, beni anlıyorlar. Öğretmene çok değer veriyorlar. Onu fark ettim. Bizim okulla ilgili, öğrenciyle ilgili ya da herhangi bir şey her türlü ihtiyacımızı karşılıyorlar. Yani çok istisna bir iki kişi dışında problem yaşadığım veli yok. Onların problemleri de çocuklarına olan davranışlarından kaynaklanıyor. Çocuklara biraz benim davrandığımdan farklı davrandıkları için çocuk okulda sevgiyi, anlayışı, hoşgörüyü öğreniyor. Biz onu öğretmeye çalışıyoruz. Ama evde iş güç günlük hayattan dolayı aileler yeterince zaten sıkıntılı olmuş oluyor ve çocuğu dövmekte, bağırmakta iteklemekte sorun görmüyorlar. Ama siz burada aynı şeyi yapamıyorsunuz. Onunla ilgili bazı problemler yaşadım. Onun dışında her konuda köylü gerçekten çok iyi ve okulla, öğrencileriyle , kendi çocuklarıyla ilgili her türlü ihtiyacımızı karşılıyorlar. öncesi eğitimde birleştirilmiş sınıflarda öğretim ile ilgili gerekli ve yeterli düzeyde bilgi aldığınıza inanıyor musunuz? Birleştirilmiş sınıflarda öğretime başladığınızda ne gibi zorluklar çektiniz? CevapHizmet öncesi eğitimde yeterli bilgiyi aldığıma inanıyorum. Çünkü ben sürekli kendimi yenilemeyi ve geliştirmeyi seviyorum. Eskiden beri bu böyle. Yalnız insanın kendini yenilemesi ve geliştirmesi sürekli devam eden bir olaydır. Yani şu an zaten genç bir öğretmen olarak görüyorum kendimi.. 3 yıllık, 5 , 10 yıllık…. Onlarda hala tam anlamıyla deneyim kazanmamış genç öğretmen kitlesi. Yalnız tabi ki problemlerle karşılaşıyoruz. Geldiğim zaman da karşılaştım. Daha önce mesela benim çalıştığım yerler çok farklıydı. Şehirde olduğu için araç-gereç, öğrenci düzeyi, öğretim ortamı, öğretim adına her şey çok farklıydı. birleştirilmiş sınıf hiç beklemiyordum açıkçası gerçekten zorlandım. İlk deneyimim oldu ama bu birkaç hafta falan sürdü. Sonra insan mesleğini gerçekten severek yaparsa çabuk uyum sağlayabiliyor ve bir şeyleri zaten siz kendiniz üretmeye başlıyorsunuz ister istemez. Onlar için bir şeyler yapmak ihtiyacı duyuyorsunuz ve arkası da geliyor yani. Benim mesela yaşadığım sorunlar ufak tefek eksikliklerden kaynaklanan sorunlar onun dışında pek bir sorun yaşamadım. Hani dedim ya Türkiye’de öğretmen sayısı çok fazla, aslında öğrenci de çok fazla ama hala birleştirilmiş sınıf okutuyoruz. Benim iki dersliğim olsaydı bunun yanında iki de öğretmenim olsaydı hem onlar okudukları emek verdiği işi daha iyi yaparlardı hem de öğrenciler daha iyi eğitim alırlardı. Bir kişi 3 parçaya ayrılmak zorunda kalmazdı. içi eğitim dahilinde gerekli yardım ve rehberlik hizmetleri veriliyor mu? Cevap Milli eğitimden bize gelen kılavuzlar , müfettişlerimizin bize vermiş oldukları rehberlik yardımları oluyor ama burada hayat dışardan göründüğü gibi tozpembe değil. Burada her istediğiniz şeyi hemen yapamıyorsunuz. İhtiyaçlarınız hemen karşılanamıyor. Diyelim ki ben merkezde bir yerde olsam çok farklı da öğretmenlik yapabilirdim. Yine aynı benim, aynı ideallerim, aynı hayallerim var ama şartlardan dolayı burada çok fazla bir şeyler yapamıyorum. Her istediğimde milli eğitime gidip bir rehber uzmanla ya da herhangi bir kişiyle öğrenciyle ilgili bir şeyi çok fazla konuşamıyorum. Öyle bir imkanımız yok ama şöyle milli eğitim bu yardımı az-çok yapmaya çalışıyor işte. sınıfların yararı ve sınırlılıkları hakkında ne söyleyebilirsiniz? Cevap Yararlı olan yanı, biraz önceki sorunuzda da söylemiştim, bir sonraki sene göreceği ya da işleyeceği konuyu bir önceki yıldan duyması zihninde bir şeyler canlandırıyor. Ve diğer sene kolay alabiliyor. Bu bana göre bir fayda. Sınırlılık; birleştirilmiş sınıf olamasaydı, öğretmen açısından düşünürseniz, bir ders anlatıyorsunuz. Giriyorsunuz 3. sınıf Türkçe anlatıyorsunuz mesela. Yani parçalara ayrılmamış oluyorsun ve öğretmen daha az yoruluyor. İkincisi; öğrencinin ilgisi dağılmamış oluyor. Çünkü, her ne kadar bir tarafa ödev vermiş olsanız da bir tarafta ders işlerken diğer çocuk mutlaka kendi ihtiyacını gidermek için – o, öğretmenin o anda ders işlediğini fark etmiyor, fark etmekten ziyade o henüz bunu algılayacak düzeyde kalkıp geliyor yanına ve kafasındaki şeyi soruyor sana. Bu durum hem öğretmen için hem de ders işlediği sınıf için, ilgilerinin dağılmasından dolayı, olumsuz bir durum oluyor. şuan hizmet öncesi eğitimdeyiz ancak yeterli bilgi verilmediğini düşünüyoruz. Bize ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz? Cevap Ben yeterli olduğunu daha önce söylemiştim, yine aynı şeyi söyleyeceğim. Arkadaşlar yeterince bilgi alıyorsunuz. Yani yeterli olmadığını düşünmeyin dediğim gibi; kendinizi yeterince geliştirmeye bakın. Size gereken bilgi veriliyor zaten inanın bana. Çünkü biz de aldık, aldığım ve kullanamadığım o kadar çok bilgim var ki… yani hitap ettiğiniz kitlenin neresi olacağı çok önemli o bilgiyi kullanmak için. Şu anda almış olduklarınızın da üstüne siz kendiniz bir şeyler katabilirsiniz. Yani her şeyi bir yerde devletten ya da başka bir yerden beklememek lazım diye düşünüyorum. Yani şu anda size verilen bilgiyi tam anlamıyla yerine getirebilecek durumdaysanız inanın zaten büyük bir başarı kaydetmiş durumdasınız demektir. HAZIRLAYANLAR MUSTAFA ALTİNCİK 020600027 ALPER ATEŞ 020600034 ABDULLAH KAYA 020600002 ŞÜKRÜ GÜNGÖR b020600032

dönem ortasında ücretli öğretmenliği bırakmak