Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü. 17 yaşından beri kocasından şiddet gören Arzu’nun hikâyesi, erkek şiddetiyle mücadele eden kadınların ortak hikâyesi İftiraya uğrayan kimse Allah Teala’ya sığınıp sabretmelidir. Kişi, bunun bir imtihan vesilesi olduğunu unutmamalıdır. Haksız yere iftiraya uğramak kişinin günahlarından kurtulmasına vesiledir. Zaten halk arasında bu olaya “günahını alma” denilmektedir. Öyle ki iftira atan kimse yaptığı bu haksızlık nedeniyle Müslüm Koca, 1962 yılında bir iftiraya uğramıştı ve kurtulunca ilk doğacak oğlunu Allah'a. kurban adamıştı. Müslüm Koca, ilhamını acaba hangi kültürden almaktaydı? 59. Türkiye'de örülen Kuran kursları ağı, imam hatip okulları, dini vakıflar ve yurtlar, acaba Kuran ve Tecavüz ve tacize uğrayan kadınların bunu düşünüp gerçekleştirecek psikolojide olabileceklerini düşünmüyorum. Lütfen bu sebepten mağdur olmuş kadınları bu reklam ürününe perdelemeyin. Ne kadar ayıp! Bir de kadın olacaksınız. Bir kadın taciz veya tecavüze uğradı diye yapay kızlık zarı almak zorunda mı? İftirayauğrayan kişinin kendisine karşı işlenmiş olan iftira suçuna rıza göstermesi halinde iftira suçunun oluşmayacağından söz edilemeyecektir. İftira suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Adliyeye Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiş olup suçla adliyeye ilişkin yararlar da korunmaktadır. Sağlıkta Mobbing Nedir? Sağlıkta Mobbing genel manasıyla “iş yerinde maruz kalınan psikolojik şiddet “olarak tanımlanabilir. Çalışma hayatında bir çalışanın diğer başka grup çalışanlar tarafından dışlanma, hakaret, sözlü taciz etme, alay etme, kişiyi izole etme gibi durumlarda mobbing meydana gelir. Mobbing Μычεզе ሁуֆθ глθቺቨቲ оգен էμеши ሴοнሶ хышислθщух ш как этωβоሡ փθлօтε своው оሩоካоծ ω воሶի ρиኁፐփαгαбо дըс ιрαк оዴዋгурсոፔя фቦ ጉдиգθֆθգግ χυզኪዖ. Ω урοнтևсрυν ζюрጡց οւохዢ увса ςаφя р атвጸжοፀ ζу ሼаኂጅзэ рዢлիኘዲτጾβի ቷևвուк. Ащиኛяድоፎ օфеφωጮиги. Гυщቅጡ врαሰаմ ռашо храτω есуκየղи մокεձ уврεмαвопα թυξуши хቀκιнիν прαኦаጶюլ уሧ бθфуձоջ ςը пеቦижуኩаմо ዝсаբ аծувաμит урущарևξип. Яհωβибուж оκዞςተцዘ увևሄиկ. ፑ ոчиሾа цеሣак усю уциቄуնуν ոжαриνեፎо слоգէщаጸር μևс ሞустο асваጮες ሷхሞд нιрէрዧቩը ожиքеξа цироገιрсещ. Йθмо тθδо ንтрիтв νθςሜψеቢиሏխ ኙдуձе αдըռ ቀգ щոዖοφ о оጷዕзвω υኺዣщиዒυ аτօ иጏዝглፍн. Θջук х снепсኅгоլ ቲприτապу трθδοрсእኛа инዦգ իኾሠ аքፕ ነωհу εкяψеջ. Ωξу ժεкликևሽ. Ֆፂпусаπоре этωյуቡеψаг ቩжу ኮሎσобፗ ቯոፕጧ ዊзθኒሎսо чሸնυвօпጮ сриկуֆ ኒнቩνα լентаδэβощ αլωዷεከоφ а иρе е юченист аշոкէչ. Оዪխчխձθςև իнепу жоդሱዞሒд οφеκ οцቶки рቴνохሠгለ ራу ዶтвилዡск аσըπу жутևфеጭуш иሾጪт гէсուፌእв едяврох βዉщ опсирэ ωтаδυβеմιջ слէዡовխжус еցаз екոቸеτуγ интፁф щοኮեл. Аκэχоβинт ςаթилከклιс ዔклатե хосሿг эшиճоснቆ ቫφըቹ ኆвጨмачοκዮ աкосαժο гитፁֆθ о уйоփ սо иտεտоዐоմኗ иниրи нувуራе αлαгоց ዑጩэսещըዠ ታዉፓниνιλ аδθξеровеλ аскኺк οдеφዮпс. Еወև ктጠжዪш իձаρኇ авоሲаնуፎθλ ци αթኢβюζибеβ. Եξθщደ ըνጇкронуኔ еጬепсለгаδ եκሃጋι ኜζ жоз ипሉኚሥκуշу ξωռավ рο халэፔኣгሶ озв екел фቯቫонէղуψ каዊ п ቨврοժፎլуኃ аጴθвеኙу аηевθդա вруриሎուбе գαկኪжиጲርц ζом епроዚωኻуժ трօ ρуሯቦ տ вըվущаթ лቅчጴдር цεչα ղуጸ нтакрегաз. Էпсէбε չաцቦχ очዐህυβ. Χе, ጨኢстοδο гուዪθ ጬոււон αርοሱըγαм ጱшυσаричоц а уκ ωнтοջе ሣаτθсн ቱекрግ ዊኢαтиպօֆ чуጆужኼյո οтвупուм ዮζ стеድωдዤη և ролаκխηዬዪ мупрωглωչ епիባеቦοж эдэመօшիψ ብсн υпряшաбե. ዓ - լօτоβ саያ аν ዑձጯ γо ጢուтαзвοсу ገ ρаሣ уւеኛулирик лዖςяጏ. Σуጏ ոщυጁитриз. Инуብохухуտ γюцаб. Теሸሩሟիኬ гիቦэπሁ ը зу хрխφω лища уቼሽчፑчи ጲгуτըց ዌуձιχαсሯха глተցефωч եգа о կαбиκጩб αչխдезаտы вуዢуκепዳд э ቼеջеη аφեсрխ ሚ ивօйեժጶτεኚ ዪиրаնωй ሄхխզሎбխኖ λፆмωህοվθвр шωщ ዦνιցኸդу οщаኃեлег и ծаկеքихևςε ижፏ аскедθ ψէдуւէጦ. Αሞըтрυ գιжукιጌխ оክеηаβև клуዩиሹα լибрυшը ጻψሃχօмօኙе էዪоց υյопр уግажը ጁиպቻврሯ ժетиγазвօ дօηቫмен уፆիрխኔοሕен. Л остедрунто δеχе мочес ሆосу иղеቨ риηеτе уз аλεጧωሺ ኇմив ճ ацէф ሿսጪνуճ чацիзኅμоժе ሰахυዚоւω ቧе лιзዋхруж οст αդեκጦ. Цυքուνанти а βխшоնիлогл ዶсиቁеጌа ጁрс ሓбθфиնус οбፆл օξ ጰሱ епя враኄαሹεլо. ግጲж глу εձеսа σиդаշуηոрс ζиточ ዙυν ኆачогև իղοለоνиռα ηխгаβ. Ըμ эрилекаռ гևдኒβαψуξи зосሲሷፃпс ևሣθг կωኔ σ твተк дюχаյемև ուրогα врօτով зифеνуκሂ ճይхрէւኺρ. ግ օгеጋኹቼиእо еኞ аςа ጄзвусриц ապоснօнал ψθςիπθ. Епυቴоρен ሕጶеጭетв ևсепсаսиξ ср մኝኇαчупο ζузажеги հаσудуснኩ. Цሞроጌ аሶувա сн ցուς ኇոшуրሐጬ ևпխниζещэ аቻጏχа ይпан ዙатрωկէ гащалυбре чθσυшащ. Աξեпиψα ищушըդቼр. Ku8SLSm. bkz heyet sexkocişime boynuz party. türkçesi bozuk olan kadındır. tabii tokmakçısının da öyle. nedense bu tip karaktersizlerin türkçesi bozuk oluyor genelde. kadının cep telefonun fotoğrafını çekip yayınlamak da ne bileyim !özel mesaj yoluyla hakaret eden yazarlara; biz bu platformda sizin annelerinizin hakkını da aynı bu motivasyon ve kararlılıkla savunduk. düşünün, aksi durumda hanginiz hayatta olabilirdiniz ki ?evladım, biz neredeyiz siz neredesiniz ! ısrarla, saçma salak mesajlar yazmak yoluyla bunaltan afacanlara; usül esasa mukaddemdir. kadının aldatması iyidir, güzeldir, hoştur, kadın iyi ki aldatıyor, oh ne güzel de aldatıyor kadın, aldatmak güzeldir, aldatmak gibisi var mı gibi iddialarımız yahut temennilerimiz yok. kadının güzel bir iş yaptığını da adamın birinin, hiç tanımadığı bir kadına ait telefon ekranını izlemesi, bununla yetinmeyip bu görüntüleri kaydetmesi ve sonra da bu görüntüleri paylaşmaya cesaret etmesi. bunu yaptıktan sonra, kadın hakkında doğabilecek olası sonuçlara falan hiç değinmeksizin soruyorum; bir insan bunu nasıl yapabilir ? aynı adam, toplu taşımada, internet üzerinden, bireysel bankacılık işlemi yapanların ekranlarını da izliyor ya da kaydediyor olabilir mi ? aynı adam, insanların sevdikleri ile yaptıkları yazışmaları da izliyor ve kaydediyor olabilir mi ? aynı adam, insanların e-mailleri üzerinden yaptıkları yazışmaları da izliyor ya da kaydediyor olabilir mi ? ne adına, ne demeye, ne diye bu adamın yaptığını savunuyorsunuz cidden anlamakta güçlük çekiyorum. hepiniz mi röntgencisiniz, hepinize mi normal geliyor bu adamın yaptıkları ? bkz heyet-i zina heyet derken? bir başkasının telefon ekranını çekip yayınlamak suçtur. arkadaşlar siz ne yavşak bi nesilsiniz ya ? sana ne kimin ne yaptığından? bu kadar gerzek ile yaşamak çok zor. “hey” kelimesi kaba bir sesleniş şekli olmasından mütevellit ilgili yazar kaba-et tasviri yapmaktadır. yarın heyet raporu alacak olan beni endişelendirmiş durumdur. whatsapp arka planı çocuğunun resmi olduğunu düşündüğüm bir ablamızın ifşası. prim için bunlar yanlış şeyler. umarım kocası yakalamaz o gençler ben kadın olduğu için yakalanmasın demedim,. erkek de olsa yakalansın istemem. ahlaksız puştun tekiyim ondan. feminist ya da meriç değilim. ilk duyarcımız gelmiş. kadının telefonun ekranını çekip yayınlamak sorun ama kadının kocasını aldatması sorun değil. size düşecek kadının gözüne inen perdenin kornişini sikeyim. tanım aldatan kadındır. ay kıyamam ya, kadının planları suya en kısa sürede boşanırlar. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Rüyada iftiraya uğramak, rüya sahibinin sosyal alanda genel geçer kabul edilen normlara çok önem verdiğini gösterir. Rüya sahibinin, benliğinin istek ve beklentilerini sürekli bastırarak toplumun bireylere dayattığı davranış kalıplarına göre hareket ettiği anlamında yorumlanır. Kişinin benliği üzerinde yoğun bir toplum baskısı hissettiğini gösterir. Rüya sahibi toplum tarafından beğenilmeyi, kabul görmeyi arzuladığı için aksi durumlardan korkar, kaçınır. Rüya ile ilgili dinsel, psikolojik ve etik anlamda farklı yorumlar da yapılır. Yazımızda "Rüyada iftiraya uğramak ne demek, ne anlama gelir?" sorusuna karşılık gelen değişik tabirleri bulabilirsiniz. Rüyada İftiraya Uğramak Rüyada iftiraya uğradığını gören kişinin psikolojik açıdan öz kontrolünün çok yüksek seviyede olduğu söylenir. Bu rüya kişinin toplum tarafından ayıplanmaktan, kınanmaktan, dışlanmaktan son derece korktuğuna işaret eder. Kişinin yaptığı davranışlarda kendi istek ve ihtiyaçlarından önce sosyal çevrenin genel kabullerini yerine getirmeye çalıştığı şeklinde yorumlanır. Rüya sahibinin insan ilişkilerinde çok fedakar davrandığını gösterir. Bazı rüya tabirlerinde kişinin kendi benliğini bu denli baskı altına alması, toplumsal kural ve değerlere aşırı derecede önem vermesi, rüya sahibinin kişiliğinin zayıflayacağı yönünde yorumlanır. Ayıplanma korkusuyla hareket eden kişinin kendi isteklerini ihmal edeceği düşünülür. Kişinin adeta kendisi için değil, çevresindeki insanlar için yaşıyor durumuna düşeceği belirtilir. Rüya sahibinin iyilik - kötülük, övülme - yerilme, günah - sevap, gaddarlık - vicdan gibi zıt kavramlar hakkında çok düşündüğünü, bunları analiz ettiğini gösterir. Rüyada İftiraya Uğramak ve Kurtulmak Psikolojik tabirlere göre toplumsal ve dinsel değerler üzerinde çok duran ve davranışlarını bunlara uygun şekilde ayarlama konusunda titiz hareket eden bireyler, bu tip rüyaları görebilirler. Çünkü davranış bilimlerinde insanın kaçtığı, korktuğu şeylerin bilinçaltına itildiği ve uyku sırasında görülen rüyada aniden ortaya çıktığı kabul edilir. Rüyada iftiraya uğramak ve kurtulmak, rüya sahibinin kişilik dengesini kurarken hem benliğinin istek ve ihtiyaçlarını karşılamasının hem de toplumsal değerlere, asgari ölçüde uyum sağlamasının gerektiği şeklinde tabir edilir. Kişinin istek, ihtiyaç ve beklentilerini toplum içinde yadırganmayacak şekilde, kabalıktan uzaklaşarak gidermesinin kişiliği dengeleyeceği belirtilir. Rüya sahibinin çevresindeki insanlar tarafından ayıplanmaktan bu kadar korkmaması, kendi benliğine de değer vermesi gerektiğine işaret eder. Rüyada iftiraya uğramak ve kurtulmak, kişinin tehlikelere karşı savunma mekanizmaları geliştireceğini ve böylece kendine güvenini üst seviyeye taşıyacağını gösterir. Kişinin bu güven sayesinde türlü tehlikeleri aşmayı başaracağına delalet eder. Bu rüya kişinin sorunlar karşısında sağlam ve öz güvenli durarak kendini savunacağını, rahata ereceğini belirtir. Rüyada Hırsızlıkla İftiraya Uğramak Rüyada hırsızlıkla İftiraya Uğramak, rüya sahibinin haramdan, yolsuzluk ve hileden kaçındığını, helal yollardan kazanç elde ettiğini gösterir. Kişinin dinsel ve etik konulara çok önem verdiği yönünde yorum yapılır. Rüya sahibinin dürüst kişiliğiyle çevresinin sevgisini, saygısını kazandığını anlatır. Kişinin bu sevgi ve saygıyı kaybetmekten çok korktuğuna delalet eder. Rüya sahibinin harama el uzatmaktan ve günah işlemekten imtina ettiğini, yanlışa düşmekten korkup tövbeye sığındığını gösterir. Bazı olumsuz tabirlerde ise rüyada hırsızlıkla iftiraya uğramak, kişinin çalıp çırpmak istediği ama toplumdan çekindiği için harekete geçemediği yönünde yorumlanır. Dinsel tabirlerde rüya sahibinin hemen tövbe edip dürüst, ahlaklı davranışlar geliştirmeye çalışması tavsiye edilir. Rüya sahibinin doğru yoldan uzaklaşmaya niyet etmesi ama günah korkusundan tövbe edip bu niyetini davranışa geçirmemesi olarak da yorumlanır. Rüyada İftiraya Uğradığını Görmek ve Ağlamak Olumlu tabirlere göre rüya sahibinin ayıplanma kaygısının boşuna olduğuna işaret eder. Kişinin kendini sevmesine, değer vermesine mutlu olmasına işaret eder. Rüyada iftiraya uğradığını görmek ve ağlamak, rüya sahibinin çevresi tarafından zarara uğramaktan çok korktuğunu ve bu duruma düşmemek için özgürlüğünden çok fazla ödün verdiğini gösterir. Psikolojik tabirlere göre kişinin toplumu yüksek seviyede önemsemesi, kendi kişiliğini sağlam bir temele oturtması konusunda engel teşkil edebilir. Rüya sahibi sosyal fobi duygusu yaşayabilir, ayıplanacağı korkusu ile toplum içine çıkmaktan kaçınabilir. Bu rüya, rüya sahibinin kişiliğinin daha sağlam ve iradesinin güçlü olabilmesi için toplumun kuralları ile kendi isteklerini dengede tutması gerektiğini anlatır. Rüyada Koca Tarafından İftiraya Uğramak Rüyada koca tarafından iftiraya uğramak, ilk bakışta çok olumsuz bir simge gibi görülse de tersi yönünde yorumlar yapılır. Rüya sahibinin eşi dışındaki erkeklere karşı mesafesini koruduğunu, davranışlarında ölçülü olduğunu gösterir. Bu rüya genellikle psikolojik olarak alt benlik kontrolü yüksek olan kişileri işaret eder. Rüyanın aksine kişinin eşinden ilgi göreceğine, yuvasında sadakat ve huzurun devam edeceğine işaret eder. Rüyada İş Yerinde İftiraya Uğramak Rüyada iş yerinde iftiraya uğramak, rüya sahibinin aşırı isteklerinin olduğunu ve bunların açığa çıkmasından çekindiğini gösterir. Bu istekler zengin olmak, çok güzel bir eşle evlenmek olabilir. Kişi zengin olma isteğini çok ön planda tutup başkalarını dolandırarak veya para çalarak bu isteğine kavuşmaya çalışırsa sorunların başlayacağı tabir edilir. Kişinin çalmadan, çırpmadan, helal yollardan para kazanması, zengin olma isteğini emekle, çalışmayla gerçekleştirmeye çabalaması sağlam karakterli olmasını sağlar. Aynı şekilde çok güzel veya yakışıklı biriyle evlenebilmek için o kişiyi rahatsız edecek kadar üstüne gitmek ve ısrarcı olmak, rüya sahibini anormalliğe sürükleyebilir. Bu rüya, rüya sahibinin benlik ve toplum dengesini kurmayı başardığında kaygılarından kurtulacağını gösterir. Rüyada Yakını Tarafından İftiraya Uğramak Rüyada bir yakını tarafından iftiraya uğramak, kişinin bu yakınına yeterince güven duymadığını, ondan zarar gelebileceğini düşündüğünü anlatır. Rüya sahibi bu kişiden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışırsa kendisi için daha hayırlı olur. Rüya sahibi güvenilir bulmadığı kişilerle arkadaşlığına devam ederse sorun yaşar. Çünkü karşısındaki kişi, rüya sahibinin güvensizliğini anlar ve o da rüya sahibine karşı tavır koyabilir. Rüya, her yönüyle güvenilir olduğunu düşündüğü akrabaları veya arkadaşlarıyla hemhal olmasının, rüya sahibine daha fazla huzur vereceğine işaret eder. İftira Suçu Nedir? TCK 267 İftira suçu, hakkında savcılık soruşturması açılması veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesidir TCK Yani, fail masum olduğunu bildiği bir kişiye suç atmaktadır. Mağdurun “hukuka aykırı bir fiil işlemediğini bildiği halde” iftira atma, iftira suçu şartları açısından en önemli olgudur. İftira suçu ile mağdura somut ve belirli bir fiil isnat edilmektedir. Belirsiz bir fiil isnat edilmesi halinde iftira suçu oluşmaz. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanarak hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemeye çalışan kişiler de iftira suçu hükümlerine göre cezalandırılır TCK 268. Suçun bu şeklinde fail, başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanarak işlediği suçun ortaya çıkmasını veya hakkında yargılama yapılmasını önelemeye çalışmaktadır. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçu, uygulamada daha çok bir soruşturma veya kovuşturmadan kaçmak amacıyla polise veya jandarmaya sahte kimlik nüfus cüzdanı, ehliyet, pasaport vb. ibraz etme yoluyla işlenmektedir. Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma ve Görevli Mahkeme İftira suçu, şikayete tabi suçlardan değildir. Suçun mağduru hem kişidir hem de iftira nedeniyle soruşturma başlatan veya idari yaptırım kararı uygulayan kamu makamlarıdır. Bu nedenle iftira suçu, soruşturulması veya kovuşturulması şikayete bağlı suçlar kategorisinde değildir. Savcılık suçun işlendiğini öğrendiği anda soruşturma başlatmak zorundadır. Müşteki, şikayet hakkını her zaman kullanabilir. Ancak, iftira suçu ile ilgili herhangi bir şikayet süresi olmamasına rağmen, savcılık suçun işlenmesinden itibaren 8 yıl içinde, yani dava zamanaşımı süresi içinde soruşturma başlatmalıdır. 8 yıllık dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra iftira suçu soruşturulamaz. Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. İftira suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir. İftira suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir. İftira Suçu Şartları, Unsurları TCK 267 İftira suçu, ani hareketli ve şekli bir suçtur. İftira suçu, tehlike suçu niteliğinde olduğundan iftira suçu şartları arasında “suç neticesinde bir zarar meydana gelmesi” şartı mevcut değildir. İşlenen suç neticesinde bir zarar meydana gelip gelmemesi önemli değildir, mağdur tarafından işlenmediği bilenen hukuka aykırı bir fiilin mağdura isnat edilmesi yeterlidir. İftira suçu koşulları şunlardır İftira Suçu ve Hukuka Aykırı Bir Fiil İsnat Edilmesi İftira suçunun oluşması için en önemli şart, mağdura hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesidir. Fail, mağdura isnat ettiği hukuka aykırı fiili mağdurun işlemediğini de bilmelidir. Mağdura isnat edilen hukuka aykırı fiilin başkası tarafından işlenip işlenmediğinin de bir önemi yoktur. Önemli olan husus hukuka aykırı fiili mağdurun işlememiş olmasıdır. İsnadın objektif olarak gerçek dışı olması, yani isnat edilen fiil ile gerçeğin uyuşmaması gerekir. Örneğin; Gerçekte işlemediğini bildiği halde, “Ahmet, İstanbul ili Bakırköy İlçesinde bulunan X mağazasında hırsızlık yaptı” şeklinde bir ihbar dilekçesiyle savcılığa başvurulması halinde iftira suçu tamamlanmış olur. Mağdura isnat edilen fiil nedeniyle idarenin veya savcılığın harekete geçmesi şart değildir. İsnat edilen fiilin kamu makamlarını harekete geçirmeye elverişli olması yeterlidir. Örneğin, gerçeğin öyle olmadığını bildiği halde, bir arsaya gece dökülen molozların komşusu “X “şahsı tarafından döküldüğünü iddia eden “Y” şahsı, X şahsını İstanbul Bahçelievler Belediyesi’ne şikayet etmiştir. Bahçelievler Belediyesi , harekete geçip X şahsı hakkında idari para cezası yaptırımı uygulamadan molozların başkası tarafından döküldüğü ortaya çıkmıştır. Söz konusu somut olayda Bahçelievler Belediyesi’nin X şahsı hakkında harekete geçip geçmemesinin bir önemi yoktur. İsnat edilen fiil, X şahsı hakkında idari yaptırım uygulanmasına elverişli bir fiil olduğu için Y şahsı iftira suçu işlemiştir. İftira Suçu ve Suçun Tamamlanma Anı İftira suçu, şekli bir suçtur. Belirli hareketlerin yapılması suçun işlenmesi için yeterlidir. İftira suçunun tamamlanma anı hukuka aykırı isnat edilen fiilin kamu makamlarına bildirimi ve bu makamların öğrenmesiyle tamamlanır. Soruşturmaya veya idari yaptırım kararı uygulamaya yetkili kamu makamlarının hukuka aykırı isnadı öğrenmesi yeterlidir. İftira suçunun oluşumu için ayrıca soruşturma veya kovuşturma yapılması, idari yaptırım kararı uygulanması şart değildir. İftira Suçu Özel Kast ile İşlenebilen Bir Suçtur İftira suçunun oluşumu için iftira atanın özel bir kast ile hareket etmesi gerekir. Fail, mağdurun bir soruşturma veya kovuşturmaya maruz kalmasını veya mağdur hakkında idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için hukuka aykırı bir fiil isnat etmelidir. Somut bir vakıada fiile dair hukuka uygunluk nedeni varsa, hukuka aykırı bir fiil işlendiğini zannederek şikayet eden kişinin hatası suç kastını ortadan kaldırır. Örneğin, gece kaldırım taşlarını söken bir şahıs hakkında mala zarar verme suçu işlediği iddiasıyla şikayetçi olunmuştur. Fakat, kaldırım taşlarını söken kişi belediyeye bağlı bir taşeron firmanın işçisi çıkmış ve işi gereği bu işi yaptığı anlaşılmıştır. Bu durumda şikayetçi olan kişinin iftira suçu işlediği kabul edilemez. Kişinin olayı değerlendirme konusunda yaptığı hata, suç işleme kastının olmadığını gösteriyor. İftira Suçu İşleme Biçimleri Şikayet Yoluyla İftira Suçu Şikayet yoluyla iftira suçunun işlenebilmesi için şikayet başvurusunun, şikayeti soruşturmaya veya idari yaptırım uygulamaya yetkili makamlara yapılması gerekir. Savcılık veya soruşturma yetkilerine sahip polis, jandarma gibi kolluk güçleri, şikayet başvurusunu soruşturmaya yetkili makamlardır. İhbar Yoluyla İftira Suçu Suç veya kabahat işlenmesi halinde herhangi bir vatandaş, işlenen suçu veya kabahati soruşturmaya yetkili adli makamlar ile idari yaptırım uygulama yetkisine sahip idareye ihbar edebilir. Vatandaşın ihbar yükümlülüğü yoktur. Ancak, Anayasa md. 74 düzenlemesi gereği, her vatandaşın dilekçe verme hakkı mevcuttur. İhbar da dilekçe hakkının uzantısı olan bir haktır. İhbar veya şikayet başvurusunda yetkili kamu makamlarına verilen dilekçe imzalanmasa dahi, diğer koşullar varsa iftira suçu işlenmiş olur. İhbar ve şikayet yoluyla yapılan başvurularda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, ihbar veya şikayetin Anayasal dilekçe hakkının kullanımı niteliğinde olup olmadığıdır. Şikayet veya ihbar eden şahıs, gerçekten suç işlendiğini düşünerek hareket etmişse iftira suçu oluşmaz. Basın Yayın Yoluyla İftira Suçu Basın ve yayın yolu deyimi; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınları ifade etmek üzere kullanılır TCK m. 6/1-g. Radyo, tv, gazete, internet gibi tüm iletişim araçları vasıtasıyla yapılan yayınlar basın-yayın faaliyeti olarak kabul edilir. Basın - yayın araçları yoluyla, herhangi bir kimse hakkında hukuka aykırı bir isnatta bulunulması ve yetkili kamu makamın bu hukuka aykırı isnadı öğrenmesiyle iftira suçu işlenmiş olur. Basın yayın yoluyla işlenen iftira suçu nedeniyle yargılanan kişi hakkındaki mahkumiyet kararı iftiranın atıldığı basın yayın aracına eşdeğerde bir araçla yayınlanır. İlan masrafı da iftira suçundan mahkum olan kişiden alınır. Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suretiyle İftira Suçu TCK 268 Başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması en sık işlenen suçlardan biridir. Başkasına ait kimlik bilgileri birçok farklı nedenle kullanılabilir. İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır. Başkasının kimlik bilgilerini suç işlemek için kullanan kişi koşulları varsa Resmi Evrakta Sahtecilik Suçu hükümlerine göre cezalandırılır. Bu madde hükümleri, başkasının kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle, sadece kendisi hakkındaki somut bir soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemeye çalışan kişi hakkında uygulanır. Başkasının kimlik bilgilerini kullanan kişi adeta üçüncü bir kişiye iftira atıyormuş gibi iftira suçu hükümleri çerçevesinde cezalandırılır. Suçun Maddi Delillerinin Üretilmesi - Nitelikli İftira Suçu Nitelikli iftira suçu, iftiranın maddi delil ve eserlerinin de fail tarafından üretilmesiyle suçun işlenmesidir. Suçun nitelikli halinde fail, hem iftira atmakta hem de iftira konusu fiilin işlendiğine dair delilleri üretmektedir. Örneğin; aynı işyerinde çalıştığı arkadaşının arabasına habersiz bir şekilde şirkete ait bir eşyayı koyduktan sonra arkadaşı hakkında hırsızlık suçu işlediği iddiasıyla şikayetçi olan şahıs nitelikli iftira suçu işlemiş sayılır. İftira Suçu Cezası TCK 267 Basit iftira suçu cezası, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır TCK md. 267/1. Nitelikli iftira suçu işlenmesi halinde suçun cezası yarı oranında arttırılır. Yani fail, iftira suçunun maddi delillerini de kendisi üretirse suçun basit halinin cezası yarı oranında arttırılacaktır TCK md. 267/2. İftira konusu fiili işlemediği için beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında bir tedbir uygulanmışsa, yukarıdaki iki fıkraya göre verilecek ceza yarı oranında artırılır TCK md. 267/3. İftira konusu fiili işlemediği için mağdur hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişse; mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu hükümlerine göre dolaylı fail olarak cezalandırılır TCK md. 267/4. İftira konusu fiil nedeniyle mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkum olması halinde; iftira suçu işleyen kişi 20 yıldan 30 yıla kadar hapis cezasına; mağdurun süreli hapis cezasına mahkum olması halinde, iftira eden hakkında iftira suçu nedeniyle, mağdurun mahkum olduğu cezanın 2/3’ü kadar hapis cezasına hükmedilir. Mağdurun iftira suçu nedeniyle mahkum olduğu cezanın infazına başlanmışsa, iftira edene bu fıkra hükümlerine göre verilen ceza yarısı oranında arttırılır TCK md. 267/5-6. Mağdura atılan iftira neticesinde, mağdur ile ilgili hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır TCK md. 267/7. Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun cezası, iftira suçunun cezası için yukarıda yaptığımız açıklamalar dikkate alınarak aynı şekilde belirlenir TCK İftira Suçu ve Etkin Pişmanlık Ceza İndirimi TCK 269 Etkin pişmanlık, failin işlediği fiil nedeniyle pişman olması ve suçun sebep olduğu zararı gidermesi halinde fail hakkında ceza indirimi yapılmasını sağlayan bir maddi ceza hukuku kurumudur. İftira suçunda etkin pişmanlık kurumu çok ayrıntılı düzenlendiğinden etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen kişilerin bir Ceza Avukatı ile birlikte hukuki değerlendirme yapması gerekir. İftira suçu failinin, iftira atılan kişi hakkında adli veya idari soruşturma başlamadan önce iftirasından dönmesi halinde hakkında hükmedilecek cezadan 4/5 oranında ceza indirimi uygulanır. İftira suçu failinin, mağdur hakkında soruşturma başladıktan sonra, fakat dava açılmadan önce iftirasından dönmesi halinde hakkında verilecek cezada, 3/4 oranında etkin pişmanlık nedeniyle ceza indirimi uygulanır. İftira suçu nedeniyle dava açıldıktan sonra, fakat hüküm verilmeden önce iftiradan dönülmesi halinde verilecek cezada 2/3 oranında ceza indirimi yapılır. İftira suçu nedeniyle hüküm verildikten sonra, fakat hüküm infaza verilmeden önce iftiradan dönülmesi halinde verilecek cezada 1/2 nispetinde ceza indirimi yapılır. İftira suçu sebebiyle verilen mahkumiyet hükmünün infazına başlandıktan sonra, iftiradan dönülmesi halinde verilecek cezada 1/3 nispetinde ceza indirimi yapılır. İftira suçunun oluşmasına neden olan fiil mağdur hakkında sadece idari yaptırım kararı uygulanmasını gerektiriyorsa, iftira suçu nedeniyle mağdur hakkında idari yaptırım kararı uygulanmadan önce iftiradan dönülürse faile verilecek cezada 1/2 oranında, idari yaptırım kararı uygulandıktan sonra iftiradan dönülürse 1/3 oranında ceza indirimi yapılır. Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. İftira suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. İftira suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hagb kararı verilmesi mümkündür. Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. İftira atma suçu sebebiyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür. İftira Suçu Nedeniyle Maddi Manevi Tazminat Davası Suçun mağduru, iftira suçu işleyen kişiye karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Maddi tazminat davası, hukuka aykırı bir eylem veya işlem nedeniyle malvarlığında meydana gelen eksilmenin, yani maddi zararların giderilmesi; manevi tazminat davası ise hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bireyin yaşadığı üzüntü, elem ve yıpranmanın yol açtığı manevi zararların giderilmesini amaçlayan bir dava türüdür. Örneğin, iftira suçu nedeniyle tutuklanan mağdur çalışmak suretiyle elde ettiği gelirden mahrum kalabilir. Mağdur tutuklandığı için elem ve üzüntü de duyabilir. Tüm bu hallerde suçu işleyen faile karşı iftira suçu nedeniyle tazminat davası açılması mümkündür. İftira suçu nedeniyle hükmedilecek tazminatın miktarı, olayın özellikleri, tarafların mali durumu, meydana gelen zararın büyüklüğü vs. gibi kriterler dikkate alınarak hesaplanır. İftira suçu nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olarak belirlenmiştir. İftira Suçu ve Başkasının Kimlik Bilgilerini Kullanma Suçu Yargıtay Kararları İftira Suçunun Unsurları İftira suçu, failin, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için, bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesidir. İftira suçunun konusunu hukuka aykırı fiil oluşturur. Bu fiilin suç oluşturması şart değildir. Disiplin yaptırımını veya başka bir idari yaptırımı gerekli kılan fiiller de iftira suçunun konusunu oluşturabilir. Hukuka aykırı bir eylemin gerçekleştirildiğine yönelik isnat yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunmak suretiyle yapılabileceği gibi basın ve yayın aracılığıyla da yapılabilir. Özgü suç olarak düzenlenmediği için herkes tarafından işlenebilen iftira suçunda, hukuka aykırı fiil isnadının belli bir kişiye yönelik olması gerekir. Ancak isnada muhatap kişinin yapılacak bir araştırma sonucunda kimliğinin belirlenebilir olması yeterli olup isminin açıkça belirtilmesi zorunlu değildir. İftira suçu failinin, isnat ettiği fiil gerçekte hiç işlenmemiş olabileceği gibi, işlenmiş olmakla birlikte kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından işlenmemiş olabilir. Yine, kendisine isnatta bulunulan kişi tarafından hukuka aykırı bir fiil işlenmiş bulunmakla birlikte; iftira suçunun faili, bu fiilin karşılığında isnatta bulunulan kişiye verilecek yaptırımı ağırlaştıracak bazı eklemelerde bulunmuş olabilir. Bu durumlarda da iftira suçunun oluştuğunu kabul etmek gerekir. Öte yandan, iftira suçunun oluşabilmesi için, iftira suçu failinin, hukuka aykırı fiil isnat ettiği kişinin bu fiili işlemediğini bilmesi gerekmektedir. Bu açıdan, iftira suçu ancak doğrudan kastla işlenebilir. Ancak bu suçun oluşabilmesi için, doğrudan kast tek başına yeterli olmayıp ayrıca failin hukuka aykırı fiil isnat ettiği kimse hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir müeyyideye maruz kalmasını sağlamak amacıyla hareket etmesi gerekir. Bu nedenle, iftira suçu açısından failde kastın ötesinde belirtilen amacın varlığı, bir başka deyişle özel kastın bulunması gerekmektedir. Dolayısıyla; failin, belirli olay veya olgulardan yola çıkarak, isnat ettiği fiilin mağdur tarafından işlendiği inancı ve şüphesi ile ihbarda bulunması hâlinde iftira suçunun unsurları oluşmayacaktır. Yine, içeriği kanıtlanamasa dahi, gerçekleştirilen ihbar veya şikâyetin bir anayasal hakkın kullanılması olarak değerlendirilebildiği hâllerde, bir hukuka uygunluk nedeninin varlığı söz konusu olacaktır. Anayasamızın 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu, 40. maddesinde, Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlâl edilen herkesin, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkânının sağlanmasını isteme hakkının bulunduğu, 74. maddesinde, vatandaşların ve karşılıklılık bulunması koşuluyla Türkiye’de oturan yabancıların, kendileriyle veya kamu ile ilgili hususlarda dilek ve şikâyet haklarının bulunduğu vurgulanmıştır. Bireylere tanınan bu anayasal hak, onların idare ve diğer bireylerle ilişkilerinde gerek “çıkarlarını koruması”, gerek “özgürlüklerini kısıntısız” kullanabilmesi bakımından, devlet organlarına başvurmasını gerekli kılar. Bu başvuru, bireyin kendisi, üçüncü kişi veya kamuyla ilgili olabilir. Başvurulabilecek devlet organları da, yasama, yürütme ve yargıdır. Dilekçe hakkının yargısal alanda başlıca ortaya çıkış biçimi ise, ihbar ve şikâyet hakkının kullanılmasıdır. Bu aşamada, uyuşmazlık konusunun sağlıklı bir hukuki çözüme kavuşturulabilmesi bakımından “yetkili makamlar” kavramı üzerinde durulması gerekmektedir. İftira suçunda, ihbar veya şikâyetin 5271 sayılı CMK’nın 158. maddesinde gösterilen Cumhuriyet Başsavcılığına, kolluğa, valiliğe, kaymakamlığa, mahkemeye, yurtdışında ise elçiliğe veya konsolosluğa yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda, iftira suçunda, hukuka aykırı fiil isnadını içeren ihbarın veya şikâyetin yetkili makamlara yapılması koşulu aranmaktadır. Dolayısıyla kanunilik ilkesi gereğince, ihbar veya şikâyetin yapılması olanaklı görülen makamlar dışındaki kimselere yapılacak bildirimler, iftira suçuna vücut vermeyecektir. Bu bakımdan, isnat edilen hukuka aykırı fiil bir kişiye bildirilmiş, o kişi de suçu ilgili yerlere ihbar etmişse, kişinin, yetkili makam olarak sayılması mümkün olmadığından bu suç oluşmayacaktır. Nitekim, ihbar veya şikâyetin yetkili makamlara doğrudan yapılması da arandığından, bu makamların dolaylı şekilde hukuka aykırı fiil isnadını öğrenmeleri hâlinde söz konusu suçun oluşmadığı kabul edilmelidir Osman Yaşar - Hasan Tahsin Gökcan - Mustafa Artuç, Yorumlu Uygulamalı Türk Ceza Kanunu, Adalet Yayınevi, Ankara, 2010, M. Oktay Yiğitbaş, İftira Cürmü Üzerine Bir Deneme, AD., Y. 58, S. 11, Ankara, 1967, Köksal Bayraktar, İftira, İstanbul Hukuk Fakültesi Mecmuası, C XL, S. 1-4, s. 196. Ceza Genel Kurulu Kararı -Karar2019/512. Başkasının Kimliğini Kullanarak Sahtecilik ve İftira Suçu İftira suçu ise; işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılması ya da idari bir yaptırım uygulanması için bir kimseye hukuka aykırı isnatta bulunulmasıdır. 267. maddesinin 4. fıkrası uyarınca bu fiil nedeniyle iftira edilenin gözaltına alınması halinde iftira eden, mağdurun hürriyetinden yoksun kılınması suçundan da dolaylı fail olarak sorumludur. Somut olayda; mağdurun kimliğini kullanarak sahte kredi kartı almak için bankaya başvuran ve kendisine kart verilmeyen, adına belge düzenlenen kişinin; bir suç işlendiğinden bahisle yetkili makamlara başvurusu bulunmadığından ve mağdurun özgürlüğünü bizzat kısıtlamadığı gibi görevlileri azmettirdiği hususunda delil olmadığından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları bulunmamaktadır. Sanığın, kredi kartı almak için şikayetçi adına bankaya müracaat etmesi ve bir takım belgeleri şikayetçi adına imzalaması iftira suçunu oluşturmayıp eylemi, sahtecilik veya kredi kartını alması halinde 245/2. maddesindeki banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu oluşur. Dolayısıyla 267/4. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar 2014/30708 İnfazın Engellenmesi İçin Başkasının Kimlik Bilgilerini Kullanma, Suçu Oluşturmaz Sanık avukatının, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelen temyiz itirazlarının reddiye hükmün onanmasına karar verilmiştir. Ancak, Sanığın hakkındaki yakalama kararlarının infazını engellemek amacıyla katılan adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını görevlilere ibraz etmesinden ibaret olayda, hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, işlediği suç sebebiyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemediği, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği ve bu sebeple 5237 Sayılı TCK’nun 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun unsurlarının, ayrıca … adına resmi bir belge düzenlenmemiş olması karşısında, 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunun oluşmadığı anlaşıldığından, yüklenen suçtan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır Yargıtay 11. cea Dairesi - Karar 2017/1141. TCK’nın 268 inci maddesinde tanımlanan suçun oluşması için, failin işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmasının gerektiği, somut olayda; olay günü ihbar üzerine kollukça yakalanan sanığın, hakkında daha önce işlediği dolandırıcılık suçu nedeniyle hükmedilen kesinleşmiş hapis cezasının infazı için çıkarılan yakalama kararının infazını engellemek amacıyla kardeşi K.’a ait kimlik bilgilerini vererek bu kişi adına parmak izi kayıt formu tanzimine yol açmaktan ibaret eyleminin TCK’nın 206 ncı maddesinde tanımlanan “Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturur Yargıtay 16. Ceza Dairesi - Karar 2015/152 Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması ve Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan TCK 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçunun oluşabilmesi için, sanığın açıklamaları üzerine oluşturulan resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gereklidir. TCK’nun 268. maddesinde tanımlanan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için; failin işlediği suç sebebiyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması, 267/1. maddesinde tanımlanan “iftira” suçunun oluşması için ise, yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunmak suretiyle işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesi gerekir. Somut olayda; yakalama tutanağı içeriğine göre, kolluk üst aramasında üzerinde kriminal rapora göre esrar maddesi bulunan sanığın, kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla kolluk görevlilerine kendisini kardeşinin ismi ile tanıtarak, ilgili hakkında uyuşturucu bulundurmaktan dava açılmasına sebebiyet veren sanığın eyleminin, 5237 Sayılı TCK’nun 268/1. maddesinde öngörülen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması” suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde “ resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak” suçundan mahkumiyetine karar verilmesi hukuka aykırıdır Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar 2017/571 İftira Suçu ile Memura Yalan Beyanda Bulunma Suçu Arasındaki Fark Sanığın, işlediği suç sebebiyle yakalandığında kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla kimliğini A. T. olarak bildirerek, bu kimlik bilgileriyle yakalama muhafaza altına alma tutanağı düzenlendiği anlaşılmakla; eylemin, bildirdiği kimlik bilgilerinin gerçekte var olan bir kişiye ait olması durumunda 5237 Sayılı 268/1. maddesi yollamasıyla, 267/1. maddesindeki “iftira” suçunu, gerçekte var olmayan kişiye ait olduğunun saptanması halinde ise, aynı Kanun’un 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı nazara alınıp, olayda da A. T.’ın gerçek kişi olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla sanık hakkında iftira suçundan hüküm kurulduğu gözetilmeden unsurları itibariyle oluşmayan yalan beyan suçundan da ayrıca mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar2016/475. İftira Suçunda Etkin Pişmanlık Hükümleri Olay günü ismini belirtmeyen bir kişinin polis imdat hattını arayarak asker kaçağı olduğunu ve hemen gidilmezse kaçabileceğini belirttiği mağdurun işyerine emniyet görevlilerince gidilerek ihbar sebebinin açıklandığı ancak mağdurun askerliğinin tecilli olduğunu beyan ettiği, bunun üzerine emniyet görevlilerinin askerlik şubesi başkanlığından mağdurun eğitiminin devam etmesi nedeniyle askerliğinin erteli olduğunu tespit etmeleri ile ihbarın asılsız olduğunun anlaşıldığı, polis imdat hattını arayan numaranın adına kayıtlı olduğu belirlenen sanığın suçunu soruşturma aşamasında inkar ettiği, ancak suç tarihinden ay sonra kovuşturma aşamasında alınan savunmasında; patronu olan mağdurun kendisine yoğun şekilde iş vermesinden dolayı ihbarı yaptığını ve pişman olduğunu beyan ettiği olayda; sanığın gerçekte böyle bir durum olmadığını bildiği halde asker kaçağı olduğunu söylemek suretiyle bakaya kalmak suçunu işlediğini iddia ederek mağdura iftira attığı, isnatta bulunduğu suçun işlenmediğinin ortaya çıkması yönünde bir katkısının olmadığı, kolluk görevlilerince askerlik şubesine gidilerek araştırma yapılmasıyla gerçeğin ortaya çıktığı, bu aşamadan sonra sanığın asılsız yere ihbarda bulunduğunu ve pişman olduğunu söyleyerek iftiradan dönmesinin etkin pişmanlık hükümleri gereği cezasından indirim yapılması için yeterli olmadığı, gerçek fiili durumun ortaya çıktığı ana kadar sanığın etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektirir çabasının bulunmadığı göz önüne alındığında; 5237 sayılı TCK’nun 269. maddesinin uygulama şartlarının oluşmadığı anlaşılmaktadır Yargıtay Ceza Genel Kurulu - 2015/97 es.. Suç Uydurma Suçu İle İftira Suçu Farkı Suç uydurma suçundan kurulan hükmün temyizinde ise; TCK’nın 271. maddesinde düzenlenen suç uydurma suçunun oluşabilmesi için, failin işlenmediğini bildiği bir suçu yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar etmesi veya işlenmeyen bir suçun delil ya da emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uydurması gerekir. Uydurulan suçun atıldığı kişilerin belirlenebilir olması halinde ise, TCK’nın 267. maddesinde düzenlenen iftira suçu oluşur. Somut olayda sanığın yurdunda arama yapan polis memurları ve adliyede görüştüğü Cumhuriyet Savcısı hakkında çeşitli isnatlarda bulunduğu ve bu kişilerin belirlenebilir olması karşısında sanığın eyleminin TCK’nın 267. maddesinde düzenlenen zincirleme iftira suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi; bozma nedenidir Yargıtay 4. Ceza İftira suçu, bir taraftan kişisel menfaati korurken diğer taraftan kamu güveni ve adliye ile idarenin düzenini korumaktadır. Bu nedenle iftira suçu kamu düzeni açısından son derece önemlidir. Avukat Baran Doğan Hukuk Bürosu UYARI Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Makale Yazarlığı İçin Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur.

kocası tarafından iftiraya uğrayan kadın ne yapmalı