Id5Fo. 2038 Manisa Valisi Yaşar Karadeniz, Türkiye israfı Önleme Vakfı TİSVA organizasyonunda gerçekleştirilen 7 KİBELE isimli belgeselin özel gösterimine katıldı. Manisa Valisi Yaşar Karadeniz, Türkiye israfı Önleme Vakfı TİSVA organizasyonunda gerçekleştirilen 7 KİBELE isimli belgeselin özel gösterimine katıldı. Gösterimin ardından Manisa'da mikro kredi alarak faaliyet gösteren 10 kadın girişimciye kredi çekleri takdim Kaymakamlığı Toplantı Salonunda düzenlenen programa Vali Yaşar Karadeniz'in yanı sıra Şehzadeler Kaymakamı Cemal Hüsnü Çaykara, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Halil Fatih Akgül, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı temsilcileri, Manisa' da mikro kredi alarak faaliyet gösteren kadın girişimciler ve çok sayıda vatandaş Türkiye İsrafı Önleme Vakfından mikrokredi alan ve kendi girişimlerini başlatan, Türkiye'nin 7 farklı bölgesinden kendilerine 'Hepitalist' bir dünya oluşturmaya çalışan dar gelirli mikro girişimci kadınların başarı hikayesini konu alan, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle çekilen 7 KİBELE isimli belgeselin gösterimi ile ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle çekilen 7 KİBELE isimli belgeselin gösterimi sonrası Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Halil Fatih Akgül, vakfın faaliyetleri ve mikrokredi alarak kendi girişimlerini başlatan kadınların çalışmaları hakkında bilgi verdi.'Üreten şehir Manisa'da kadınlarımız, üretimin dışında düşünülemez'Vali Yaşar Karadeniz programda yaptığı konuşmada, Manisa'nın üreten bir şehir olduğunu ve üreten şehirde kadınlarımızın da üretim zincirinin dışında olmasının düşünülemeyeceğini ifade ederek; "Yetişkin iş gücü nüfusunun yarısı üretip yarısı tüketirse o ülkede istenen gelişme ve kalkınma sağlanamaz. Ülke olarak millet olarak gelişeceksek, kalkınacaksak ister vasıflı olsun, ister vasıfsız olsun yetişmiş insan kaynaklarımızın tamamından istifade etmemiz lazım. Vasıfsız olanları belli eğitimlerden geçirerek vasıflı hale getirmek, üretebilir hale getirmek mümkün" eğitimler ve sağlanan desteklerle kadınlarımızı üretim zincirinin içine dahil etmenin önemli olduğunu da vurgulayan Vali Karadeniz, "Kadınlarımızı istihdama kazandıracak istihdam yollarının mutlaka aranması gerekiyor. Türkiye İsrafı Önleme Vakfının da bu konuya el atmış olması oldukça sevindirici. Bir de bu işin sosyal adalet yönü var. Dar gelirli ailelerimizin sadece yardımlarla geçinmesinin mümkün olmadığını biliyoruz. Bizler sosyal yardımlaşma vakıfları aracılığıyla bu ailelerin geçinmesi için değil ancak zor anlarında tutunabilecekleri bir dalı olacak yardımlar yapabiliyoruz. Zaten geçinmenin yolu çalışma ve üretmekten geçiyor, bunun başka bir alternatifi yok. Dolayısıyla da bu ailelerimizin içinde çalışabilecek, üretebilecek kadınlarımız varsa bunların destekleniyor olması bu açıdan önemli. Daha önce çalıştığım yerlerde de Türkiye İsrafı Önleme Vakfının mikro kredi uygulamasının başarılı ve güzel örnekleri ile karşılaştım. Bugüne kadar bu çalışmalarda emeği geçen başta Aziz hocamız olmak üzere şu anki vakfın yönetimine ve çalışma ekibine, Manisa şubesindeki arkadaşlarımıza ve vakfa katkı sunan herkese, üreten tüm kadınlarımıza şükranlarımı sunuyorum" diye ardından Manisa'da mikro kredi alarak faaliyet gösteren 10 kadın girişimciye kredi çekleri, Vali Yaşar Karadeniz ve protokol üyeleri tarafından teslim edildi. - MANİSA TESK Genel Başkanı Palandöken, Manisa'da esnaf temsilcileriyle bir araya geldi Dönmez 'Akkuyu NGS Proje takviminde bir aksamaya müsaade edemeyiz' Dönmez 'Akdeniz'de 45-60 günlük süremiz var. Bu sürede sondajımızı tamamlayacağız. Keşif bulursak milletimizle müjdeyi paylaşacağız.' Kaynak İHA Yaşar Karadeniz, Karadeniz, Türkiye, Manisa, Ekonomi, Son Dakika Son Dakika › Ekonomi › Kadın girişimcilere çekleri takdim edildi - Son Dakika Bu haber İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. İhlas Haber Ajansı tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı İhlas Haber Ajansı kurumudur. Son Dakika
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın yıllık raporunu göre Türkiye, milli gelirinin yaklaşık yüzde 15’ini israf ediyor. Raporun sonuçlarını Dünya’dan Yasemin Salih’e değerlendiren Türkiye İsraf Vakfı Kurucusu Prof. Dr. Aziz Akgül, durumun vahim boyutlara ulaştığını belirterek, “En büyük israf devlette. Toplum da liderlerine bakarak israf konusunda hassasiyet göstermiyor” dedi. Fotoğraf AA 2021’de 1 trilyon 81 milyarlık israf Akgül, yapılan çalışmanın temelini şöyle aktardı “Türkiye’nin 2021 yılı Gayrisafi Yurtiçi Hasılası 7 trilyon 209 milyar 40 milyon TL. 1 milyonda en fazla üç israfa izin veren Altı Sigma Yönetim Yaklaşımı dikkate alındığında Türkiye’de her 1 milyon işlemde 6,210 israf yapıldığı varsayımı çerçevesinde; ülke olarak 4 Sigma seviyesinde görülüyoruz. Bu varsayımdan yola çıkarak Türkiye milli gelirinin yaklaşık yüzde 15’ini israf etmektedir. Yani Türkiye, 2021’de 1 trilyon 81 milyar TL’lik kaynağını israf etmiş.” Altın kategoride SGK var Raporda israf alanları altın, gümüş, bronz ve düz olarak dört kategoride sıralanmış. En çok israfın olduğu alanları işaret eden altın’ kategorisinin yıllar içinde bazen Sosyal Güvenlik Kurumu’nun SGK bazen de iç borç faizinin birinci sırada geldiğini belirten Prof. Dr. Akgül, “Hesaplamalarımıza göre bu yıl SGK yılıydı” dedi. Akgül, SGK’nın yeni bir yönetim şekline ihtiyacı olduğunu belirtti “2021’de SGK’ya bütçeden 252 milyar TL’lik kaynak gitmiş. Bunun tamamı israftır. Çünkü SGK, aktarılan primlerle yönetilebilir bir yapı. Ekstradan bütçeden kaynağa ihtiyacı olmamalı. Bunun nedeni verimsizlik, yani israftır”. İç borç faizi yatırımı engelliyor’ Raporun bronz kategorisinde bu yıl iç borç faizi yer aldı. Akgül, 2021’de iç borç faizinin 126 milyar TL olduğunu belirterek şöyle devam etti “2022’de ödenecek iç borç faizinin 163 milyar TL olacağı hesaplanıyor. Bu para neden israf olarak raporumuzda? Çünkü iç borç faizi demek; Vatandaşa siz risk almayın, yatırım yapmayın, istihdam yaratmayın; bunun yerine rantiyeden yiyin demektir.” Kamu kuruluşunun reklama ihtiyacı yok’ Rapordaki bronz kategori’de bütün kamu harcamaları yer aldı. Bunlara örnek olarak kamu kuruluşlarının ışıklı tabelalarını gösteren Prof. Dr. Akgül, “Bir bakanlık binasının sürekli yanan ışıklı tabelalara neden ihtiyacı var? Amaç ne?” diye sordu. Bronz kategorideki yüksek paylar arasında yerel yönetim yapılanmalarının bulunduğunu aktaran Akgül, aynı küçük yapılanma içinde valilik, kaymakamlık, belediyelerin konumlanmasını israf olarak yorumladı “Sadece merkez ilçelerde 100 milyar TL’lik kaynak kaybı var. Aynı bölge için her yönetimde aynı birimler görüyoruz. Valilikte spor müdürlüğü, kaymakamlıkta, belediyelerde… Ne yapıyorlar? Londra’da, New York’ta bu yok. Bütün bu yapılarda çalışanların maaşlarını halk ödüyor. 2021’de 30 büyükşehrin 130 merkez ilçe kaymakamlığına ve 130 merkez ilçe belediyesine ayrılan toplam bütçe yılda 85 milyar liralık israfa sebebiyet vermiştir”. Türkiye İsraf Raporu 2021’e göre israf edilen 1 trilyon 81 milyar TL’lik kaynak ile şunlar yapılabilirdi Her biri 600 yataklı ve tanesi 70 milyon lira değerinde 15 bin 447 hastane yapılır ve sağlık sistemi tamamen rahatlatmış biri 6 milyon 600 bin lira değerinde 16 derslikli 163 bin 841 ilkokul ve ortaokul yapılarak, eğitimde fiziki kapasite arttırılır, her sınıfta 30 öğrencinin okutulması hedefi yerine 4 milyon 950 bin lira olan 218 bin 455 km otoyol yapılarak ülke kalkınması için gerekli ulaşım altyapısı bir ihracatçı firmaya veya KOBİ’ye 500 bin lira kredi verilmiş olsaydı, 2 milyon 162 bin işletmeye destek gelir getirici bir faaliyette bulunması çerçevesinde, her bir dar gelirliye yıllık 50 bin lira vatandaşlık geliri verilmesi durumunda, Türkiye’de 21 milyon 627 bin kişiye ulaşılarak gelir dağılımındaki adaletsizliğin azaltılmasına katkı bir öğretmene aylık 25 bin TL maaş verilmesi durumunda 3 milyon 604 bin öğretmenin bir yıllık maaşı aylık öğretmen maaşının 6 bin 500 lira olduğunu varsaydığımızda söz konusu meblağla 13 milyon 863 bin öğretmenin yıllık maaşı memur maaşının 9 bin lira olduğunu varsaydığımızda söz konusu meblağla 10 milyon 12 bin memurun yıllık maaşı küresel salgını sürecinde büyük zorluklar çeken esnafa 1 yıl boyunca aylık lira tutarında destek verilseydi, bu miktarla 18 milyon 22 bin esnafa yardım yıllık 50 bin lira tutarında destek verilseydi, bu miktarla 21 milyon 627 bin çiftçiye yardım edilebilirdi. Ortalama litresi 18 TL’den mazot alan çiftçimize 60 milyar litrelik yakıt yardımı 1 yıl boyunca aylık 3 bin lira tutarında destek sağlanarak 30 milyon 37 bin emekli rahatlatılabilirdi.
Kurucu başkanlığını eski AKP Diyarbakır Milletvekili Aziz Akgül’ün yaptığı Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın TİSVA Bingöl, Afyon ve Hakkâri’nin il özel idaresinden “yoksullara kredi verilmesi için toplam 571 bin lira para aldığı ancak bu paranın idarelerin alacak hesaplarında takip edilmediği” tespit kurduğu TİSVA’nın Kütahya İl Özel İdaresi’nden yoksullara kredi verilmesi amacıyla 90 bin TL almasına karşın, ilde 4 yıl boyunca hiçbir faaliyette bulunmadığını Cumhuriyet gündeme getirmişti. Sayıştay raporlarına göre vakıf, Bingöl, Afyon ve Hakkâri’de de usulsüzlüklere konu 7 YIL TAKİPSİZAfyonkarahisar İl Özel İdaresi 2018 Yılı Sayıştay Raporu’na göre, idare kendi sorumluluğunda olan yoksullara kredi verilmesi görevini TİSVA’ya devretti. İdare, bu kapsamda vakfa 2011’de 100 bin TL, 2012’de ise 50 bin TL verdi. Ancak bu para, yasanın öngördüğü şekilde nihai kullanıcıya değil, vakfa verildi. Paranın, vakfın tespit edeceği yoksullara verileceği paranın yasa gereği alacak hesabında takip edilmesi gerekirken, takibi yapılmadı. Yani kredi olarak vakfa verdiği parayı geri alması ve takip etmesi gereken idare, 7 yıl boyunca verilen paranın kaydını YILDIR HABER YOKVakıf, Bingöl İl Özel İdaresi’nden ise 2009’da imzaladığı protokol kapsamında 351 bin TL ödenek aldı. Sayıştay’ın 2017 raporuna göre bu ödenek, yine idarenin alacak hesabına kaydedilmesi gerekirken, “doğrudan gider” olarak muhasebeleştirildi. Böylece, 351 bin TL’nin takibi ve geri alınması için 8 yıl boyunca hiçbir çalışma yapılmadı. Vakıf, Hakkâri İl Özel İdaresi’nden de 2012’de 70 bin TL kaynak kaynak, diğer illerde olduğu gibi, gider hesaplarına alınarak, muhasebeleştirildi. Vakfa yapılan ödemeden, aradan 5 yıl geçmesine karşın herhangi bir geri dönüş durum, Sayıştay’ın denetim raporunda, “Vakfa yapılan ödemenin bütçeye gider yazılarak muhasebeleştirilmesi yerine alacak hesaplarına alınarak takibinin sağlanması, kamu kaynaklarının etkin, verimli ve tutumlu kullanılması ilkesine uygun düşeceği düşünülmektedir” ifadeleriyle değerlendirildi.
Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof Dr. Aziz Akgül, Türkiye'de bir yılda yetişen 49 milyon ton meyve ve sebzenin yüzde 25-40'ının kaybolduğunu veya israf edildiğini söyledi. Türkiye'de yılda israf edilen gıda miktarının 26 milyon ton olduğunu bunun karşılığının ise 214 milyar lira ettiğini belirten Akgül, "TÜBİTAK tarafından yapılan araştırmalara göre, israf edilen sebze ve meyve miktarı 12 milyon ton ve 25 milyar lira değerinde" açıklamasında bulundu. Bu miktarın Türkiye'nin toplam meyve ve sebze ihracatının dört katından fazla olduğunun altını çizen Akgül, Türkiye'de günde 4,9 milyon ve yılda 1,7 milyar ekmek israf edildiğine vurgu yaptı. Akgül, Türkiye'nin dünyanın en hızlı nehirlerinden bir kaçına sahip olsa da, su rezervleri bakımından, alt sıralarda yer aldığını belirterek, "Türkiye'de su kaynaklarının verimli kullanımındaki politikaların yetersizliği, geleceğe ilişkin tehditleri ciddi boyutlara ulaştırmaktadır. Bir insanın biyolojik ve yaşamsal asgari su tüketimi 25 litredir. Ancak, çağdaş yaşamın bir günlük ortalama su tüketim standardı 150 litre olarak kabul edilmektedir. Dünya ülkelerinde değişken olan bu miktar, Türkiye'de ise, kişi başına günlük 217 litredir" ifadelerini kullandı. Ülkemizin üç tarafı suyla çevrili bir ülke olsa da tatlı su varlığı açısından zengin bir ülke sayılmadığını kaydeden Akgül, "Türkiye genelinde yıllık ortalama yağış miktarı yaklaşık 643 kilometreküp olup, bu rakam dünya ortalamasının 800 kilometreküp altında, ortalama 501 kilometreküptür" şeklinde konuştu. "AMERİKA VE AVRUPA'DA İSRAF EDİLENLE DÜNYA NÜFUSUNUN 3 KATI BESLENİR" Akgül, son istatistiklere göre, her yıl dünyada üretilen gıdaların üçte birinin kaybolduğunu veya israf edildiğini belirtti. Akgül, "Gelişmiş ülkelerde israf edilen gıdanın maliyeti 680 milyar dolar iken, gelişmekte olan ülkelerde bu rakam 310 milyar dolar" diye konuştu. Meyve ve sebzeler en yüksek oranda israf edilen gıda ürünler olduğunu hatırlatan Akgül, "Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkeleri tarafından israf edilen gıda miktarı dünya nüfusunun 3 katını besleyebilecek miktarda" açıklamasında bulundu. Akgül, şunları kaydetti "Zengin ülkelerde sadece tüketiciler tarafından israf edilen gıda miktarı 230 milyon ton. Bu miktar Sahra Altı Afrika ülkelerinin ürettiği gıda miktarına eşit. Kişi başına düşen gıda israfı miktarları, dünyada kaynakların dengesiz dağılımını ortaya koymakta. Tüketiciler tarafından israf edilen gıda miktarı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde 95-115 kg arasında iken, Sahra Altı Afrika ve Güney Asya ülkelerinde bu miktar 6-11 kg arasında."
türkiye israfı önleme vakfı iletişim